YOKLUK
Bir anadan gardaş gibi
Bırakmaz yokluk yakamı
Askerden arkadaş gibi
Bırakmaz yokluk yakamı
Bir kaşık su ile boğdu
Beni Vatanımdan kovdu
Sanki benim ile doğdu
Bırakmaz yokluk yakamı
Hep kul etti beni kula
Beni buldu bula bula
Sattı beni üç beş pula
Bırakmaz yokluk yakamı
Hasret koydu yavrulara
Nakavt etti vura vura
Bir türlü vermedi ara
Bırakmaz yokluk yakamı
Fikret derki benim mi suç
Yaka yırtık delik pabuç
Ne yapsam değişmez sonuç
Bırakmaz yokluk yakamı
Misafirim gönlündeki köşküne
Kadir Mevlam yardım eder düşküne
Ali ile Muhammedin aşkına
Aç kapıyı nazlı yarim gireyim
Revamı ettiğin gel insaf eyle
Beni mecnun ettin sende ol Leyla
İnsan sevdiğine eder mi böyle
Aç kapıyı nazlı yarim gireyim
Leblerin bal olmuş yanağın şeker
Seven sevdiğinin cevrini çeker
Aşkınla gözlerim kanlı yaş döker
Aç kapıyı nazlı yarim gireyim
Kurban olam bu cefayı gel etme
Beni yakıp ateşlere kül etme
Kul Fikret’ i yad ellere kul etme
Aç kapıyı nazlı yarim gireyim
El âlemin telaşından sana ne
Sen kendi derdine yan deli gönül
Bel bağlama muhannetin balına
Gel yağsız çorbana ban deli gönül
Dört günlük dünyada gönlünce yaşa
Ne gelir bilinmez sağ olan başa
Uyma kör cahile tutarlar taşa
Senin kendini paşasan deli gönül
Riyakâr kulların sözüne kanma
Her yüze güleni vefalı sanma
Daima hatır say bencil davranma
Seveni minnetle an deli gönül
Fikret artık yaş kemale erişti
Saçlarım ağardı yüzük kırıştı
Dizlerim tutmuyor yüzüm buruştu
Artık yaklaşıyor son deli gönül.
Gel aldanma dünya denen faniye
Bu kadar bencillik bilmem ki niye
Ömürden götürür geçen saniye
Ne kalır geriye iyilikten başka
Gördüğün ne ise işte o anlık
Fayda vermez en sonunda pişmanlık
Her şeyin üstünde yüce insanlık
Ne kalır geriye iyilikten başka
İnsan yetinmeli bazı azınan
Gezmemeli cakayınanpozunan
Ömür geçer baharınanyazınan
Ne kalır geriye iyilikten başka
Boş ver be hey Fikret takma kafana
Yetim hakkı doldurmadım küfeme
Sende sarılırsın bir top kefene
Ne kalır geriye iyilikten başka
Arz edeyim sana hallerim nice
Bizi elinen bir tutma vekil bey
Gözlüğün üstünden bakıp öylece
Nolur kaşlarını çatma vekil bey
Bu koltuk edebi kalır belleme
Çok çabucak geçer inan beş sene
Bugün çok işim var yarın gel deme
Nolur beni baştan atma vekil bey
Unutma sen eşin ile dostunu
Biran önce doldurup da testini
Nasıl olsa attım deyip postunu
Yan gelip meclis de yatma vekil bey
Gerçek arıyorsan Atatürkçü yol
Olur olmaz şeye konuşma bol bol
Kolla vatanını milliyetçi ol
Yurdu yabancıya satma vekil bey
Seçimden seçime gelme köylere
Meclis den göz dikme bizim reylere
Köyde ağa şehirdeki beylere
Onlarla bizi bir tutma vekil bey
Kendimize vekil ettik biz seni
Ankara’ya nakil ettik biz seni
Bilmem nerden akıl ettik biz seni
Sakın bizi sen unutma vekil bey
Arzuladım cemalini göreyim
Kaldır mah yüzünden nikabı canan
Saçlarını ellerimle öreyim
Olma bu derdimin bitabı canan
Altın elmas gevher olsun yükümüz
Yoktur bunda hiç süpemiz şekimiz
Aşk yolunda yarışalım ikimiz
Beraber koşalım etabı canan
Cahil insan gerçekleri sezemez
Aşkın deryasında herkes yüzemez
Herkes okuyamaz herkes çözemez
Sır dolu sevdanın kitabı canan
Fikret bu diyeti çoktan ödedi
Benim için kimler sana ne dedi
Yüreğimde yerin vardır ebedi
Ben sen severin e tabi canan
Yazının Devamı