İsmail Usta, Esra Körhan’la Konu Masada’da Filoya Katılma Mücadelesini Anlatıyor

Niğde’nin sevilen programı “Esra Körhan’la Konu Masada”, bu hafta duygusal ve tartışmalı bir dosyayla izleyici karşısına çıkıyor. Program, Gazze’ye yönelik insani yardım çabalarını ve bu yoldaki engelleri ele alıyor; konuğu ise Adanalı İsmail Usta işletmesinin sahibi, dört çocuk babası İsmail Gültekin.

Programın sunucusu Esra Körhan, 31 Ağustos’ta Tunus’a giderek Küresel Sumud Filosu’na katılmak isteyen Gültekin’in yaşadıklarını, 4 Eylül için planlanan çıkışın siyasi ve bürokratik engeller yüzünden gerçekleşemeyişini ve Gazze’deki insani durumu masaya yatırıyor. Yapım ekibinde yönetmen Muharrem Temel, kurgu-montaj Aylin Kin, PR ve iletişim Çağlar Tuncer, yapım stajyeri Esma Altıntaş yer alıyor.

“BİZ ÖNCE İNSANIZ, SONRA MÜSLÜMANIZ”

Programda uzun bölümler halinde aktarılan Gültekin’in sözleri, kişisel motivasyonunu ve filo deneyimini çarpıcı bir içtenlikle anlatıyor. Gültekin şunları söylüyor:

“İsmim İsmail Gültekin, dört çocuk babasıyım. Niğde’de restoran işletmecisiyim. Şimdiye kadar ustaydık, şimdi bir de aktivist olduk. En önemli faktör şudur: bizler önce insanız, sonra Müslümanız. Yüce Rabbimiz bizi bu misyona içten… Peygamber efendimizin bir hadisi var, ‘kıyamet koptuğunu dahi görseniz elinizdeki fidanı dikin’ diyor. Bu hadis bize öğretiyor ki biz yaşatmak için varız.”

Gültekin, Gazze’deki durumun 1948’den beri süregelen sorunun bugün insanlığın ayıbı haline geldiğini vurguluyor: “Bir hayvana verdiğimiz değerin altında insanlara değer veremez olduk.”

TUNUS’TA HAZIRLIK, TEHDİTLER VE EĞİTİMLER

Gültekin, Tunus’ta filoya katılma sürecinde yalnızca bürokratik engellerle karşılaşmadıklarını, aynı zamanda kaptanların ve filonun tehdit edildiğini anlattı. Eğitim sürecinde disiplin ve şiddetsizlikle ilgili katı kurallar olduğuna dikkat çekti:

“Filonun özellikle iki kırmızı çizgisi var: birinci şiddetsizlik, ikinci disiplin… Gemide neler yapılır neler yapılmaz, gemideki hiyerarşi, sorumlular… Bunların hepsini eğitimde öğrendik.”

Eğitim sırasında yaşanan bir olay da Gültekin tarafından şöyle aktarıldı: kapkaranlık bir anons sırasında salona maskeli, joplu kişiler giriyor; toplantıdayken darp ve kelepçeleme yaşanıyor katılımcılar şok geçiriyor ama cesaretleri kırılmıyor.

AİLE DESTEĞİ, ULUSLARARASI DAYANIŞMA

Gültekin’in anlatımında aile desteğinin önemi öne çıkıyor. Eşinin ve ailesinin gösterdiği manevi destek, onun filoya katılma kararında belirleyici olmuş:

“Eşime dedim ‘Gideceğim’. O da ‘Ne istersen yapalım’ dedi. Annem ‘Ben de geleyim, gemide yemek yaparım’ dedi. Babam ‘Biz burada nasıl dayanacağız, biz de gelelim’ dedi. Manevi güç bizi ayakta tuttu.”

Gültekin ayrıca filoda 44 farklı ülkeden, farklı inanç ve kimliklerden insanların olduğunu belirterek şunu vurguluyor: “Orada ateisti vardı, Hristiyanı vardı, LGBT bireyi vardı tek dil Gazze’ydi. İnsan olduğumuzu anlıyoruz; bazen insan olduğumuzu unutuyoruz.”

TEHDİT, CESARET VE VİCDAN

Programda Filonun karşılaştığı engeller hem bürokratik hem de askeri ve İsrail’in müdahale eğilimi tartışılıyor. Gültekin, İsrail’in insani filolara izin vermemekte ısrarcı olduğunu ve ablukanın kırılmasını istemediğini söylüyor:

“İsrail bize takım elbiseli ‘teröristleri’ gösterdi; ulusal mecralarda terörist nasıl olunur gösterdi. Ama Smooth Filosu bize insanlığın ölmediğini, vicdanın ayakta olduğunu gösterdi.”

Gültekin yaşadıklarını özetlerken Gazze’den öğrendiklerini şöyle ifade ediyor: “Gazze bize çoğu değerli şeyin değersiz olduğunu öğretti; insanlığın asıl olduğunu ortaya koydu.”

PROGRAMDA NELER KONUŞULUYOR?

Esra Körhan bu bölümde şunları tartışıyor: Gazze’de insani durumun gerçek boyutu, uluslararası toplumun sessizliği, sivil inisiyatiflerin önemi, ve böyle dayanışma hareketlerine katılan sıradan vatandaşların yaşadığı zorluklar. İsmail Gültekin’in deneyimi, bir esnafın vicdani çağrıya nasıl yanıt verdiğine dair çarpıcı bir örnek oluşturuyor.

Program, izleyicilere hem sıcak bir kişisel hikâye hem de uluslararası boyutu olan bir olay örgüsü sunuyor. İsmail Gültekin’in sözleri, insani dayanışmanın sınırlarını ve karşılaşılabilen engelleri net şekilde ortaya koyuyor: “Oraya gelen sadece Müslümanlar değil herkes vardı. Herkes oraya sadece vicdani duygularla gelmişti.”

“Esra Körhan’la Konu Masada” bu hafta izleyiciyi hem duygusal hem de düşündürücü bir tartışmaya davet ediyor; Niğdeli bir işletmecinin yüreklere dokunan tanıklığı, Gazze’ye uzanan insani yardım çabalarının görünmeyen zorluklarını gün yüzüne çıkarıyor. Programın tamamı ve İsmail Gültekin’in daha fazla ayrıntılı anlatımı yayında.