Niğde’de ortaokulda aldığı seçmeli halıcılık dersi ile tanışıp, yıllar içinde bu mesleğe tutkuyla bağlanan Orhan Türkeş, Türk dokuma halıcılığının mirasına sahip çıkmayı sürdürüyor.
Her bir halının, Türk boylarının kültürünü, göç destanlarını ve damgalarını taşır olduğunu Niğde Anadolu Haber’e anlatan Türkeş, halıcılığın sadece bir sanat değil, aynı zamanda bir kültür mirası olduğunu vurguladı. Orhan Türkeş, Türk boylarının her göçünde, o göçlerin izlerinin halıların desenlerine yansıdığını ve her bir dokumanın, geçmişin izlerini taşıyan birer miras olduğunu söyledi.
Obruk Köyü halılarının patent aldığını ifade eden Türkeş, Niğde’de üretilen halıların Türkiye için çok önemli olduğuna değindi.

DOKUMA HALI SERÜVENİNİ ANLATTI
Türkeş, dokuma bir halının serüvenini, yüzyıllardır süregelen geleneksel dokuma tekniklerini ile anlattı.
Orhan Türkeş, “Bu yolculuk ilk olarak, koyun yünlerinin toplanmasıyla başlar. Yünler, önce yıkanır, ardından ip haline getirilir. Bu ipler büküm işleminden geçtikten sonra, çözgü teli yere gerilir. Daha sonra, dikey çubuklar dikilir ve çözgü teli açılır. O çözgü delikleri, bir "ıstara ağacı" denilen özel bir dokuma tezgahına aktarılır. Dokumacılar, motif kataloglarını belirler ve dokumaya başlarlar. Bu karyola tipi dediğimiz dokuma halılarda yaklaşık iki kişi ile 2 ay sürer.” dedi.

DOKUMA HALICILIĞA DÖNÜLÜRSE EKONOMİ KAZANIR
Dokuma halıların maliyetinden kaynaklı çok fazla tüketim alanına girmediğini aktaran Orhan Türkeş, dokuma seccadelerin fiyatının 5 ila 10 bin TL arasında değiştiğini aktardı.
Türkeş, “Kilimlerimizden vazgeçmesinler. Fabrika halılarının temizliği ve kullanımı daha kolay geliyor. Dokuma halılar maliyetinden kaynaklı, emeğinden kaynaklı tüketim alanına girmedi. Dokuma seccadelerin fiyatı 5 bin 10 bin arasında değişir. Niğde ve çevresinde, Orta Anadolu’da yeniden halıcılığa dönüldüğü taktirde, kalkınmanın sosyoekonomik motoru olabilir. Böylelikle koyunu yetiştiren çoban kazanacak, koyunun sahibi kazanacak, yünü alan kazanacak, ip halline getire kazanacak, dokuyan kazanacak, alıp satan kazanacak.” şeklinde konuştu.

OBRUK KÖYÜ’NÜN HALILARI PATENT ALDI
Türkeş, özellikle Obruk Köyü'nün halılarının patent alarak Niğde'ye özgü hale gelmesinin, bu geleneksel el sanatının korunması açısından büyük bir adım olduğunu belirtti.
Orhan Türkeş, "Obruk halısı Niğde adına patent almıştır. Obruk, Çamardı'nın Kışlakçı Köyü ve Uluağaç Köyü'nden gelen halılar, sadece Niğde için değil, tüm Türkiye için büyük bir öneme sahip" şeklinde konuştu.
Türkeş, bu halıların desenlerinin ve işçiliklerinin Türkiye'nin dört bir yanında takdir edildiğini ifade ediyor.
Niğde halılarının dışında, Sivas, Konya, Bergama, Antalya Döşemealtı, Gördes, Çanakkale, Yahyalı ve Malatya Sinanlı gibi illerin halı ve kilimlerinin de büyük ilgi gördüğünü belirten Orhan Türkeş, her bölgenin kendine has motifler ve dokuma teknikleriyle bu kültüre katkı sağladığını vurguladı.

TÜRK BOYLARININ SAHİPLİK DAMGALARINI HALILARA YANSIYOR
Halıların üzerindeki motiflerin, Türk boylarının sahiplik damgaları olduğu ifade eden Türkeş “Bu damgalar, eski Türklerin hayvanlarına verdikleri kulak işaretlerinden, sahiplik simgelerinden evrilerek, halılara ve kilimlere yansıyan motiflerdir. Bu motifler, aynı zamanda bir tür alfabe gibi, Türk kültürünün tarihsel kodlarını taşır.” diye konuştu.

MOTİFLER DERİN ANLAM TAŞIYOR
Orhan Türkeş, ayrıca halılarındaki motiflerin derin anlamlar taşıdığına dikkat çekti.
Türkeş, "Bir halıda işlediğiniz motif, sadece süsleme değil, bir hikaye anlatımıdır. Mesela bir halı dokuyan kız, nişanlısının askerde olduğunu düşünerek, halısına kale motifi yerleştirmiştir.” dedi.
Niğde haber / Niğde Son Dakika Haber / Niğde Anadolu Haber
Yorumlar (0)