CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, küçükbaş hayvan yetiştiriciliği yapan Çağlar Bayazıt’ı ağılında ziyaret etti.
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Niğde’nin Altunhisar ilçesinde küçükbaş hayvan yetiştiriciliği yapan Çağlar Bayazıt’ı ziyaret ederek, hayvancılıkta yaşanan sorunları yerinde dinledi.
Gürer, “Ülkemizde et ve süt ürünleri erişilemez hale geldi. Dar gelirli, asgari ücretli ve emekliler için bu ürünlere ulaşmak her geçen gün daha da zorlaşırken hayvan üreticileri de kazanç elde edemediklerini söylüyorlar” dedi.
KÜÇÜKBAŞ HAYVANCILIKTA KRİZ BÜYÜYOR
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Ülkemizde et sorunu var. Hayvancılık yapanlar bu işten para kazanmadığını söylüyorlar. Vatandaş kasaba gitti mi et alamıyor. Emekliler, asgari ücretliler ve dar gelirliler et, süt, et ve sütten mamul ürünlere erişmekte zorlanıyor. Ekonomik krizin en çok etkilediği kesim sabit ve dar gelirliler oldu. Bunun yanı sıra hayvancılık yapanlar da bu işten dertli.” diye konuştu.
ET AÇIĞININ KAPANMASI İÇİN KÜÇÜKBAŞ HAYVANCILIK DESTEKLENMELİ
CHP’li Gürer, küçükbaş hayvancılığa destek verilmesinin önemli olduğunu belirterek, “Ülkemizde büyükbaş hayvan varlığı giderek azalıyor. Son iki yılda 1 milyon 200 bin büyükbaş hayvan ithal edildi. Buna rağmen ne et sorunu çözüldü ne de hayvancılıktaki sorunlar bitti. Uzmanlar, büyükbaş hayvancılık yerine ülkemizin yapısına uygun küçükbaş hayvancılığın desteklenmesi gerektiğini söylüyor. Et açığı bu şekilde ortadan kaldırılır. Bunun için de küçükbaş hayvancılık desteklenmeli.” dedi.
KÜÇÜK AİLE TİPİ İŞLETMELER BOŞALIYOR, SORUNLAR ARTIYOR
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Ülkemizde 44 milyon hektar mera alanımız varken bu alan 14 milyon hektara düştü. İthal büyükbaş hayvanın ağız yapılarından dolayı ülkemizdeki meralarda otlamaları olası değil. Bunun için yılın 12 ayı büyükbaş hayvana yem vermek gerekiyor ve bu maliyet çok yüksek. Ama koyun için meralar var. Meralara götürülüp oralarda otlatılabiliyorlar. Kendi beslenmelerinin bir kısmını buradan karşılıyorlar. Buna rağmen bölgeleri geziyorum; büyükbaş hayvanda 1 ile 10 hayvanı olan küçük aile tipi işletmeler boşalmış. Yalnızca ağıllarda koyunlara rastlıyoruz. Koyunlarla ilgili de mevcut süreçte sorunların arttığını öğrendik” diye konuştu.
KÜÇÜKBAŞ HAYVANCILIK DA SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK ALARM VERİYOR!
Küçük hayvan yetiştiricisi Çağlar Bayazıt, yem maliyetlerinden kredi sorunlarına kadar küçükbaş hayvancılığın içinde bulunduğu zorlukları anlattı.
Bayazıt, “Çocukluğumdan beri küçükbaş hayvancılıkla uğraşıyorum. Ancak artık yem maliyetlerinin önüne geçemiyoruz. Kredileri çekemiyoruz; çeksek bile geri ödemekte zorlanıyoruz. Çekerken de öderken de çok sıkıntı yaşıyoruz. 8 kardeşiz, hepimiz burada çalışıyoruz ve geçimimizi tamamen küçükbaş hayvancılıktan sağlıyoruz” şeklinde konuştu.
Bayazıt, yem fiyatlarının yıllık artışının çiftçiyi nasıl zorladığını da vurgulayarak, “
“Geçen yıla göre bu yıl yem fiyatlarında yüzde 100 artış var. Aşısı, veteriner gideri derken hayvanımıza kendimiz bakıyoruz. Çoban tutsak bu işin altından kalkamayız. Kredi çekebildiğimizde borcumuzu ancak başka borçla kapatabiliyoruz. İstediğimiz zaman krediye ulaşamıyoruz. Bölgede koyunculuk yapanların sayısı her geçen gün azalıyor. Maliyetler yüksek olduğu için kimse bu işi sürdüremiyor. İcraya düşüp evi satılan da oldu, hayvanı ya da aracı satılan da… Artık bu işten tamamen vazgeçenler çok.”
“DESTEK OLUNSA ÇİFTÇİ SEVEREK YAPAR”
Bayazıt, küçükbaş hayvancılıkta sürdürülebilirliğin destekle mümkün olduğunu belirterek, “Bu koşullarda hayvancılığı kimseye tavsiye etmiyoruz. Ama biraz çiftçiye destek olunsa, yem maliyetlerinde yardım edilse herkes severek yapar. Bundan 6-7 sene önce işler çok güzeldi ama şu an para kazandırmıyor. Yıldan yıla hayvan sayımız düşüyor. Yeterli desteği alamıyoruz. Yem fiyatları artıyor. Krediye erişimde sorun yaşıyoruz. Bir kilo saman 4,5 lira, tonu 4 bin liradan saman alıyoruz. Onun dışında silaj, mısır samanı, küspe yem veriyoruz. Bir koyun bir günde 2 kilo yem tüketiyor. Kış sezonunda meraya gitmiyor. Meraya gitse bile karnını doyuramaz, yine aynı yemi tüketiyor. 6 ay meraya gidiyor, 6 ay yem vermek zorundayız. Kredi temini ve yem fiyatları bizi çok zorluyor” şeklinde konuştu.
ÖMER FETHİ GÜRER, ÇÖZÜM ÇAĞRISINDA BULUNDU
Gürer, “Koşullar ağırlaştıkça sorun büyüyor. Yapılması gereken, ödeme güçlüğü çeken üreticinin yanında devletin durmasıdır. Üreticiye tolerans tanınmalı, bu işi sürdürebilmesi için gereken destek sağlanmalıdır” diye konuştu.
“MEZBAHA FİYATLARINI BİZ GÖREMİYORUZ”
Besici Çağlar Bayazıt, kesim fiyatlarındaki adaletsizliğe dikkat çekerek, “Devletten koyuncuları desteklemelerini istiyoruz. Hayvanlar şu an 420 TL’den kesime gidiyor ama biz bu fiyatı göremiyoruz. Mezbahadaki kesim fiyatını biz görmüyoruz. Vatandaş kasapta eti 550-600-650 liraya alıyor. Ama bize geldiğinde bu hayvanı 6-7 bin liraya veriyorlar” dedi
OLAN BESİCİ VE VATANDAŞA OLUYOR
CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Tarım AKP ile sorunlu kılındı. 2010 yılında başlayan ithal hayvan ve et uygulamaları her değişen Bakan tarafından üç yılda bitecek denildi, ancak bitmedi. Son iki yılda 1 milyon 200 bin baş hayvan ithal edildi. 2025 yılında da ithalatın sürmesi için Cumhurbaşkanı talimat verdi. İthalatın hayvancılıkta çözüm olmadığı artık görülmelidir. Tarım, ülkemizde doğru desteklemelerle planlanarak, kamucu bir anlayışla ele alınmadıkça sorunlar bitmez. Büyükbaş hayvancılık yerine koyunculukla et açığının azalacağı söyleniyor, ancak son aylarda kesimhanelerde koyun eti, büyükbaş hayvan eti fiyatını geçti. O nedenle koyun yetiştiriciliğinin artırılması için besicinin sesi duyulmalı ve yem konusunda sübvanse edecek, yüzde 50 oranında iktidarın karşılayacağı bir sürece ihtiyaç vardır” diye konuştu. ( BÜLTEN )
Niğde haber / Niğde Son Dakika Haber / Niğde Anadolu Haber
Yorumlar (0)