Yaşam Tarzı Değişiklikleri Alzheimer Hastalarında Umut Veriyor

Kaliforniya Üniversitesi'nde Prof. Dr. Dean Ornish'in koordinatörlüğünde yürütülen ve 2024 Ocak ayında Alzheimer Research Therapy dergisinde yayımlanan klinik çalışmada, 51 Alzheimer hastası iki gruba ayrıldı. Bir grup yoğun yaşam tarzı değişiklikleri yaparken, diğer grup mevcut yaşam tarzını koruyarak tedavilerine devam etti. 20 haftanın ardından, yaşam tarzı değişiklikleri yapan grubun zihinsel performansında anlamlı artışlar gözlemlenirken, diğer grubun performansında bozulma tespit edildi.

Dr. Kerem Korkut, “Çalışmada beslenme ve yaşam şeklini değiştiren, destek ürünler kullanan, stresi yöneten ve uyku kalitesine dikkat eden hastaların bağırsak florasında önemli değişiklikler olduğu görüldü. Özellikle Alzheimer'da hastalığın bileşeni olan iki özel bakterideki azalma tersine dönüyor. Bu değişiklik, Alzheimer'ın ilerlemesini durdurabiliyor ve beyin performansını geliştiriyor” dedi.

Araştırma ayrıca, yaşam tarzı değişiklikleri yapan hastaların beyinlerinde biriken beta amiloid 40 isimli proteinin miktarının azaldığını ortaya koydu. Bu protein, Alzheimer hastalarında beyin işlevlerini bozan zararlı bir bileşen olarak biliniyor.

Korkut, yaşam tarzı tıbbının, kişiye özgü ölçümlerle ve kişinin sağlığını öğrenmesiyle yürütülen bir süreç olduğunu belirterek, “Beslenme ve besin eksikliklerinin giderilmesi, hücresel sağlık ve potansiyelin artırılması, hareketsizlik ve uyku kalitesiyle ilgili sorunların dikkate alınması, zihinsel hareketlilik ve sosyal etkileşim gibi unsurlar kişiye özgü olarak ele alınmaktadır. Fonksiyonel tıp yaklaşımı, başlıca obezite, diyabet, kalp hastalığı ve bilişsel yaşlanma gibi kronik hastalıklar için kişiselleştirilmiş bir tedavi yöntemidir. Biz de Medical Point Hastanesi olarak Türkiye'de yaşam şekli değişiminin öncülerinden biri olduğumuz için çok mutluyuz” ifadelerini kullandı.

Bu araştırma, Alzheimer hastalarının tedavisinde yaşam tarzı değişikliklerinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Yaşam tarzı tıbbının yaygınlaşması ve kişiye özel tedavi yöntemlerinin benimsenmesi, birçok kronik hastalığın seyrinde olumlu değişiklikler yaratma potansiyeline sahip.