Tıbbi Biyokimya Profesörü Aysun Bay Karabulut, nergis çiçeğinin, içerisinde bulunan ve nörolojik hastalıklar için kullanılan ‘galantamin’ maddesinin Alzheimer hastalığının ilerlemesini engellediğini belirtti.
Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, yabani bir şekilde doğada bulunan nergis çiçeğinin, Mart ayının gelmesiyle kırsal alanlarda, yolların kenarında büyüyeceğini, sap uzunluğunun 20-80 cm arası olabileceğini aktardı.
NÖROLOJİK HASTALIKLARIN TEDAVİSİNDE KULLANILIYOR
Nergis çiçeğinin içerisinde bulunan galantamin maddesinin tıp alanında kullanılmasının geçmişine değinen Karabulut, Rus bilim insanlarının, 1950’lerin başında kardelen çiçeğinin üzerinde yaptıkları araştırmalarda rastladıkları galantamini maddesine, Japonya’da da kırmızı örümcek zambağında görüldüğünü aktardı. Açıklamasına devam eden Karabulut, böylece nergisgil familyasının içinde bulunan cinslerde galantamini maddesinin olduğu tespit edildi dedi.
ALZHEÄ°MER HASTALIÄžINININ Ä°LERLEMESÄ°NÄ° ENGELLÄ°YOR
Dünya genelinde 50 milyon Alzheimer hastası olduğunu ve hastalığın nedeninin hala tam olarak bilinmediğini vurgulayan Karabulut, ölmüş Alzheimer hastalarının beyinleri incelendiğinde, hastalığın meydana getirdiği kalıntılar gözüküyor. Bu kalıntıların oluşmasını da galantaminin maddesi yavaşlatıyor şeklinde konuştu.
Çiçekten alınan galantimin maddesinin, alınma süresinin maliyetli olduğunu belirten Karabulut, maddenin laboratuvar ortamında da üretilebildiğini ancak bitkiden alındığında tarımsal anlamda da milli ve yerli olması bakımında da çok elzem olduğunu vurguladı.
NERGİS ÇİÇEĞİ AYNI ZAMANDA ZEHİRDE İÇERİYOR
Faydası olduğu kadar içerisinde zehir de barındıran nergis çiçeği konusunda uyarılarda bulunan Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, nergis çiçeğinin her bölgesin zehirli bir madde olan likorin içerdiğini belirtti. Soğan kısmına çok dikkat edilmesi gerektiği bilgilerini paylaşan Karabulut, bitkinin herhangi bir parçasını yemenin artık etkiler göstereceğini bunların başında, kusma, mide bulantısı, ishal ve karın geldiğini ifade etti. Karabulut, Çiçek kısmında, ampulla bölgesinde yutulduğunda dilde, boğazda ve ağızda şiddetli yanma ve tahribata sebep olan oksalat maddesinin olduğunu vurguladı.
Yorumlar (0)