Sosyal Medya Filtreleri Bizi Sandığımızdan Çok Etkiliyor!

Sosyal medya aracılığıyla kullanılan güzellik efektleri, masum görüntüsüyle insanlarda büyük sorunları neden oluyor. 
Doç. Dr. Taha Can Tuman, sosyal mecralarda kullanılan güzellik efektlerinin bireyler üstündeki olumsuz etkileri hakkında bir açıklamada bulundu. Tuman, güzellik efektlerinin birey üzerinde ciddi psikolojik etkileri olduğuna değindi. Güzellik efektlerinin özsaygıyı düşürdüğünü belirten Tuman, efektlerin kişinin kendi bedeninden rahatsızlık duymasını sağladığını ve devamında depresif belirtilerin ortaya çıktığını aktardı. Bireyin ayna karşısında sürekli kendini incelediğini ve bunun sonucunda da başka vücutlarla kıyas gerçekleştiğini vurguladı. Tuman, Buna bağlı olarakta bireyin beğenisini alan ünlüye benzemek için botoks, dolgu gibi işlemler, aşırı makyaj ve cerrahi müdahaleye başvurduğunu dile getirdi.

Günümüzde insanlar üzerindeki bedende memnuniyetsizlik eğiliminin çalışmaların ortaya koyduğu verilerle sosyal medya kullanımıyla ilişkili olduğunu söyleyen Tuman, özellikle fotoğraf yükleme üzerine kurulu olan sosyal medya mecralarının bu davranışta daha etkili olduğunu söyledi.

GENÇLER VE GENÇ YETİŞKİNLER DAHA ÇOK RİSK ALTINDA

Sosyal medya da paylaşılan, filtreli fotoğrafların, photoshoplu resimler ve oyuncak bebeklere benzemeye çalışan modeller gibi içeriklerin “Gerçekçi olmayan Güzellik İdeallerini” ortaya çıkardığını söyleyen Tuman, gençler ve genç yetişkinlerin bu durum karşısında daha savunmamız olduğunu, yapılan araştırmaların sosyal medyada takip edilen bireylerin vücutlarıyla, kendi vücudu kıyaslayan bireyin bedeni hakkında daha memnuniyetsiz olmasını etkilediği görüldü dedi. Bu şekilde sosyal medyanın etkisi altında kalan bireylerin fiziksel rahatsızlıklarla karşılaştığını belirten Tuman, yeme bozukluklarının ortaya çıkabileceğini ifade etti.  

PSİKOLOJİK OLARAK CİDDİ ZARARLARI VAR!

Konu hakkında açıklamalarına devam eden Doç. Dr. Tuman, beden algısının bozulması psikolojik ve sosyal anlamda bireye ciddi zarar verir ifadesini kullandı. Tuman,  "Beden algısı bozulduğunda kendi bedenini olumsuz değerlendirme ve utanç duyguları ortaya çıkar. Bu durum özsaygıda azalma, kişinin bedeninden dolayı memnuniyetsizlik, keyifsizlik, mutsuzluk, hayattan tat alamama gibi depresif belirtiler yaşamasına, başta anoreksiya olmak üzere yeme bozuklukları ve beden dismorfik bozukluk gibi hastalıkların gelişimine yatkınlık oluşturur. Bu durum ayna karşısında sürekli kendini inceleme, dış görünümü ile ilgili aşırı zihinsel meşguliyet, başkalarının dış görünümü ile kendini kıyaslama, algılanan kusur ile ilgili telafi edici davranışlar, aşırı makyaj, takip ettiği ünlü kişilere benzemek için botoks, dolgu, ip askı olmak üzere uygunsuz ve aşırı kozmetik işlemler, cerrahi girişimlerle sonuçlanır. Aynı zamanda uygunsuz ve kısıtlayıcı diyetler ve sağlıksız beslenme riskini artırır. Güzellik, mutluluk ve başarı için sadece dış görünümün bir kıstas olarak alınamayacağı, bunun çok boyutlu değerlendirilmesi gerektiği, önemli olanın sağlıklı bir bedene sahip olmak olduğu, bunun da sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve stresle etkin başa çıkmadan geçtiği unutulmamalıdır. Sağlıklı sosyal ilişkiler ve kendi değerlerimiz doğrultusunda yaşamak iyi oluşumuza katkı sağlayacaktır." şeklinde konuştu.