Niğde’de süt üreticileri isyan bayrağını çekti!

Başkan Güney, "Süt üreticileri yok olma noktasında! Büyük şirketler ve aracıların insafına terk edildik" diyerek sektörün içinde bulunduğu çıkmazı gözler önüne serdi.

Artan maliyetler, düşük süt fiyatları ve büyük şirketlerin baskısıyla ezilen küçük çiftçiler, seslerini duyurabilmek için bir araya geldi. "Adalet istiyoruz! Hakkımızı istiyoruz!" sloganlarıyla yankılanan salonda üreticiler, yaşadıkları mağduriyeti anlattı.

SÜT ÜRETİCİLERİ AÇLIK SINIRINDA!

Çiftçilerin en büyük isyanı, süt fiyatları ve maliyetler arasındaki uçurum! Bir litre süt üretmek için harcadıkları para, kazandıkları parayı geçiyor. Yem fiyatları fırlamış durumda: En düşük yem 650 TL, kaliteli yem 750 TL’ye ulaşmış. Elektrik, su, veteriner giderleri derken çiftçiler borç batağına sürükleniyor.

Başkan Güney, yetkililere sert çıktı: "Eğer bu düzen devam ederse, süt üreticisi kalmayacak! Market raflarında süt fiyatları artıyor ama çiftçi hâlâ zarar ediyor. Biz üretiyoruz, ama kazanan marketler, sanayiciler ve aradaki aracılar!" dedi. 

Niğde'de süt fiyatları şu anda Süt Konseyi'nin belirlediği fiyatların altında. Konsey, sıcak sütün en az 15 TL ve soğuk sütün 17,15 TL olması gerektiğini açıkladı. Ancak Niğde'de sıcak süt 14 TL, soğuk süt 15,5 TL’den toplanıyor! Üstelik Süt Konseyi'nin fiyat açıklamasının hemen ardından, marketlerdeki süt ürünlerine yüzde 30 zam yapıldı!

İSYAN ETTİ!

Bir çiftçi, toplantıda başkandan söz alarak alarak isyan etti:

"Bizi açlığa mahkûm ettiler! Yem fiyatları yükseldi, ama süt fiyatları hâlâ yerinde sayıyor. Bizim kazandığımız para, maliyetimizi bile karşılamıyor. Marketler ve büyük sanayiciler kazanıyor, biz batıyoruz. "

Bir başka çiftçi, süt üretiminde yaşanan adaletsizliği şu sözlerle dile getirdi:

"Ocak ayında süt fiyatlarına zam yapıldı ama biz daha zammı cebimize koymadan yemciler fiyatı yüzde 30 artırdı. Raflara zam hemen yansıdı ama biz hâlâ eski fiyattan süt satıyoruz. Biz üretiyoruz, onlar kazanıyor!"

ÇİFTÇİLERİN SON ÇIRPINIŞI: “EĞER BİZ YOK OLURSAK, HALK AÇ KALIR!”

Bir başka üretici de durumu şu çarpıcı sözlerle özetledi:

"Eğer çiftçi kazanmazsa, halk kaybeder! Biz üretmezsek, sofralar boş kalır! Halk daha pahalıya süt içmek zorunda kalacak, süt ve süt ürünleri lüks haline gelecek."

BAŞKAN GÜNEY’DEN ÇAĞRI: “ACİL ÖNLEM ALINMAZSA, ÇİFTÇİ KALMAYACAK!

Bilgehan Güney, yetkililere ve kamuoyuna çağrıda bulundu:

Güney, “Adil fiyat politikaları belirlenmeli! Süt fiyatları, çiftçinin maliyetlerini karşılayacak şekilde düzenlenmeli. Büyük sanayicilere ve aracılara verilen ayrıcalıklara son verilmeli. Üreticinin girdi maliyetleri düşürülmeli! Yem, elektrik, veteriner hizmetleri gibi temel ihtiyaçlarda çiftçilere destek sağlanmalı. Kooperatifler güçlendirilmeli! Çiftçiler büyük market zincirlerine muhtaç bırakılmamalı, doğrudan tüketiciye ulaşmaları için kooperatifler desteklenmeli.” dedi. 

ÜRETİCİNİN TEK UMUDU: ADALET!

Salondaki çiftçilerin yüzlerindeki çaresizlik her şeyi anlatıyordu. Girdi maliyetleri artarken süt fiyatlarının düşük kalması, çiftçileri üretimi bırakmaya zorluyor. Büyük marketler ve sanayiciler, süt üreticisinin sırtından büyük kârlar elde ederken, çiftçi ayakta kalmaya çalışıyor.

Süt üreticileri, hükümetten ve ilgili kurumlardan adalet istiyor. Eğer acil önlemler alınmazsa, Türkiye’de küçük çiftçiliğin sonu gelecek ve halk çok daha yüksek fiyatlarla süt ve süt ürünleri almak zorunda kalacak.

Üreticiler, "Biz üretiyoruz ama kazanamıyoruz! Biz olmazsak, halk aç kalır! Yetkililer artık sesimizi duysun!" diye serzenişte bulundular.