“Niğde bilinenin ötesinde bir şehir”

Niğde İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü görevinde emekli olduktan sonra kitap yazma çalışmalarına devam eden Yazar Göncü, “Niğde'yi sadece Niğde Gazozu ve ya ötmeyen kurbağa olarak tanıyorlar. Niğde bu değildir. Bunların ötesinde bir şehirdir.

‘Niğde Şehrengizi’ isimli kitabını imzalayan Alper Lütfü Göncü, kitabında Niğde'yle ilgili karanlıkta kalan pek çok konuyu aydınlattığını söyledi.

Göncü Konağı'nda Niğdeli kitapseverlerin yoğun ilgisiyle karşılaşan Göncü, Niğde'nin geçmişini anlatan ‘Niğde Şehrengizi’ isimli kitabını imzaladı.

Niğde Şehrengizi isimli kitabının içeriği hakkında bilgi veren Göncü şunları kaydetti:

“Kitabımda kökleri derinde bir şehrin hikâyesini ele aldım veyaklaşık altmış makale var.Niğde'nin geçmişini, son yüzyılını anlatan acı tatlı olaylarını, Niğde'nin sembollerini ve Niğde'deki önemli kişileri anlatan bir kitap ortaya koydum. Ama benim esas gayretim Niğde'de yazılmayanları yazmak oldu. Eski gazeteleri de taradım ve o gazete manşetlerini ve haberlerini birleştirdim. İçerisinde çok değişik hikâyeler var. Şu ana kadar gün ışığına çıkmamış konular ve anlatılmamış hikâyelere yer verdim. Kitabıma Cici babamızı ve Abdürrezzak Önügören’ i koydum. Gelecek kuşaklara bunları anlatalım.

Belgelerle yazdım. Çünkü bundan önceki kitabım Atatürk ve Niğde kitabı tamamen belgelere dayanıyor. Atatürk'ün Niğde'ye gelişi ile ilgili bütün soru işaretlerini ortadan kaldırdım. Yine bu kitabımda Atatürk'le ilgili bir bölüm de var. Atatürk’ün Niğde’ye gelişiyle ilgili kullanılan o hatalı fotoğrafı da koydum özellikle. Aslında o hatalı olan fotoğraf Sivas'ta çekilmiş olan bir fotoğraf. Öte yandan Niğde’ye dışarıdan gelenler, Niğde'yi sadece Niğde Gazozu veya ötmeyen kurbağa olarak tanıyorlar. Niğde bu değil. Ben onu ispat etmeye çalıştım. Niğde bunların ötesinde bir şehirdir.

Niğde bambaşka bir yer. Zaten ismini de kökleri derinde bir şehrin hikayesi diye koydum. Kökleri derinden. Ta Hititlere, Tabal Krallığı'na, Asur Ticaret kolonilerine dayanan bir geçmişi var Niğde'nin. 

Ayrıca birçok kişi Niğde'yi yazdı. Fakat kulaktan dolma bilgilerle yazdılar. Ya da anasına atasına sordu. Onlar hatırladıkları kadarını söylediler. Onlar da doğruymuşçasına yazdılar. Ve tarihe de birçok bilgi yanlış geçti. Benim en önemli gayretlerimden bir tanesi Niğde'yle ilgili yanlış, hatalı sunulan bilgileri mümkün mertebe en doğru ve gerçek haliyle yazmaya çalıştım. Dolayısıyla Niğde'yle ilgili karanlıkta kalan pek çok konuyu aydınlattım.” Şeklinde konuştu.

“YEŞİLLİKLERİMİZ KAYBOLDU”

Yazar Göncü, kitabında yer verdiği Niğde’nin meşhur Kayaardı bağlarının da insan eliyle yok edildiğini söyledi.

Kayaardı’nın yok olmasına göz yumulduğunun altını çizen yazar Göncü, “ Kitabımda Kayardı ile ilgi iki  tana yazı var. O güzel yerlerin nereden nereye geldiğini ele aldım. Tabii o güzel yerleri artık şu anda kaybettik. Birçok yer imara girdi. Yeşilliklerimiz kayboldu. Benim mücadelem en azından elimizdekileri kaybetmeyelim.  İsterim ki bu harika yerleri otantik haliyle muhafaza edelim. Fakat maalesef günümüzde bu mümkün gözükmüyor. Aslında burası üçüncü derecede sit alanıdır. Bu konuda da Niğde İl Kültür ve Turizm Müdürü iken çok mücadele verdim.

Buralar taş binalar ya da en azında yüzde ellisi taş olması gerekirken kocaman çok büyük betonarme binalarla doluyor.  Ayrıca burası endemik türlerin yaşadığı da bir yer. Kayardı vadisi gerçekten bizim korumamız gereken bir nokta olduğunu vurguladı.”

Göncü Konağı'nda düzenlenen kitap imza günü etkinliğine Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Rektörü Hasan Uslu’nun yanı sıra Niğdeli kitapseverler ve davetliler katıldı.