Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Maden Yatakları ve Jeokimya Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Şener, Niğde’nin Jeotermal potansiyeli hakkında önemli bilgiler verdi.
Türkiye’nin konumu itibariyle dünya ülkelerine bakıldığında, jeotermal potansiyeli açısından ilk 10’a gireceğini belirten Prof. Dr. Şener, Türkiye’nin son yıllarda yapılan adımlarla jeotermal elektrik üretiminde dünyada ilk 3 sıraya, jeotermal kaynaklı seralarda da Avrupa’da 1. sırada yer aldığını kaydetti.
Maden Yatakları ve Jeokimya Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Şener, Niğde’nin jeotermal kaynaklarıyla yaklaşık 1.000 konutun ısıtılabileceğini belirtti.
Niğde Anadolu Haber’e özel açıklamalar yapan Prof. Dr. Şener, “Niğde’de Jeotermal sistemi oluşturan ısıtıcı kaya, rezervuar kaya, örtü kayalar mevcut ama Niğde’de ki bazı jeotermal kaynakların olduğu yerlerde Jeotermal akışkan kesikliği var. O da, jeolojik dönemlerden bugüne kadar, yağışın bu bölgelerde eksik olmasından kaynaklanıyor. Dolayısıyla yer altı sularının jeotermal akışkan olabilecek derinliklere kadar ulaşamadığını tespit ettik. Niğde’de 4-5 tane jeotermal kaynağın bulunduğu alan var. Bu alanların bazılarında jeotermal akışkan yok, yeraltında sıcaklık var ancak akışkan yok.” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Şener, Niğde’nin jeotermal alanlarının umut verici olduğunu belirtti.
Şener, “Akışkan olan sahaların başında tüm Türkiye’nin bildiği Çiftehan var. Orda kaplıca ve termal turizm yapılıyor. Narlıgöl var, orada son günlerde Vali Bey’in destekleriyle Özel İdarenin gayretleriyle 50 dönüm jeotermal sera yapımına başlandı. Yanlış hatırlamıyorsam Ekim ayı başlarında ilk domates yetişmiş olacak. Altunhisar’da da yeraltında büyük bir sıcaklık tespit edildi, ama dediğim gibi akışkan yok. Sofular, Aksaray ile Narlıgöl arasında bir saha var, orada da İç Anadolu bölgesinin yer altı sıcaklığı açısından en yüksek olduğu bir bölge var. Orada da Kızgın Kuru Kaya projesi olarak geliştirilip, aşağıdan sıcaklığı kullanıp, yukarıdan soğuk suyun basılıp buhar halinde yukarı alınarak, elektrik üretimi yapılacak. Dolayısıyla Niğde’de hepimizin bildiği Derdalan, Çiftehan, Narlıgöl ve Altunhisar sahaları son derece umut verici yerler.” dedi.
Gerekli yatırımlar yapılırsa Bor’da ve Niğde’de evlerin jeotermal kaynaklarla ısıtılabileceğini öngören Prof. Dr. Mehmet Şener, Badak Köyünün altında 70 derece sıcaklığında suyun olduğunu belirtti.
Şener, “Badak köyünün oralarda Maden Tetkik Arama (MTA) sondajlarında aşağı yukarı 70 derecelik suların olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla Emen ovasının altında yayılmış miktarda belli bir sıcaklığa sahip akışkanın olduğu biliniyor. Bunlar için de birtakım yatırımların yapılması gerekiyor. O yatırımlar yapılırsa Bor’da veya Niğde’de evlerin jeotermal kaynaklarla ısıtılması içten bile değil.” şeklinde konuştu.
Şener: “Özel İdare yeni sahaların ruhsatlarını ihaleye çıkartmış, bunlar hep umut verici işlemler. İnşallah yatırımcılar gelir, bu konuda jeotermal araştırmalara devam eder. Yapılan hesaplara göre Niğde’nin toplam jeotermal potansiyeli 23 megavat termal olarak hesaplanmış vaziyette. Seracılık, konut ısıtmacılığı ve kaplıca turizminin yanı sıra, Kızgın Kuru Kaya Projesi ile jeotermal elektrik üretimi İç Anadolu bölgesinde yapılırsa, İç Anadolu bölgesinin ekonomik geleceği de çok büyük atılımlara yol açabilir.”
Prof. Dr. Mehmet Şener, Niğde’deki jeotermal kaynaklarla yaklaşık bin konutun ısınabileceğini belirtti.
Şener, “Toplam dediğim gibi 23 megavat termalli bir potansiyel var. Bunun aşağı yukarı 6-7 megavatını Niğde için düşünürsek abartılı bir rakam olmasın ama maksimum 1.000 konuta kadar ısıtma yapılabilir diye düşünüyorum.” sözlerini kullandı.
DSC_0002.JPG image widget. Press Enter to type after or press Shift + Enter to type before the widget
Yorumlar (0)