Uzmanlar, Otizm Spektrum Bozukluğu’nda erken tanı ve eğitimin çocukların gelişiminde belirleyici rol oynadığını vurgularken, ailelere çocuklarını erken dönemde dikkatle gözlemleme çağrısı yapıyor.
Otizm Spektrum Bozukluğu’nda erken tanı ve eğitimin hayati öneme sahip olduğuna dikkat çeken Memorial Antalya Hastanesi Çocuk Nörolojisi Bölümü’nden Uzm. Dr. Filiz Mıhçı, ailelerin çocuklarına yöneltebileceği bazı temel soruların yol gösterici olabileceğini söyledi. Mıhçı, “Bu sorulardan 2 ya da daha fazlasına ‘hayır’ yanıtı veriliyorsa, vakit kaybetmeden Çocuk Nörolojisi veya Çocuk Psikiyatrisi uzmanına başvurulmalı. Birkaç aylık gecikme bile çocuğun hayatında ciddi farklar oluşturabilir” dedi.
Sağlık Bakanlığı’nın Otizm Eylem Planı kapsamında 16-23 Aralık tarihleri arasında gerçekleştirilen Otizm Farkındalık Haftası nedeniyle değerlendirmelerde bulunan Mıhçı, son araştırmalara göre her 36 çocuktan birine otizm tanısı konulduğunu belirtti. Otizmin erkek çocuklarda daha sık görüldüğünü ifade eden Mıhçı, “Otizm bir hastalık değil, farklı bir nörogelişimsel durumdur. Erken tanı alan ve 18-24 ay döneminde yoğun eğitim gören çocukların önemli bir bölümünde belirgin gelişmeler sağlanabilmektedir. Eğitim yaşı geciktikçe bu oran ciddi şekilde düşmektedir” diye konuştu.
Otizmin doğuştan gelen ve genellikle yaşamın ilk üç yılında belirtiler veren bir durum olduğunu aktaran Mıhçı, tanı ve takibin ekip çalışmasıyla yürütülmesi gerektiğini söyledi. “Çocuk nörolojisi uzmanı tarafından gelişimsel değerlendirme yapılmalı, gerekli testler planlanmalı ve aileler uygun eğitim programlarına yönlendirilmelidir. Beynin en esnek olduğu 1-4 yaş aralığı, eğitim açısından kritik bir dönemdir” ifadelerini kullandı.
Ailelerin çocuklarını yakından gözlemlemesinin önemine de değinen Mıhçı, otizm belirtilerinin çoğu zaman 12-24 ay arasında fark edilebildiğini belirterek, “Çocuğunuz gülümsediğinizde karşılık veriyor mu, ismini söylediğinizde bakıyor mu, işaret ettiğiniz yere yöneliyor mu, konuşma ve oyun davranışları yaşına uygun mu gibi sorular erken farkındalık açısından önemlidir” dedi.
Tedavi sürecinin çocuğun ihtiyaçlarına göre planlandığını kaydeden Mıhçı, erken yaşta başlanan yoğun özel eğitim ve davranış terapilerinin çocuğun sosyal, iletişim ve günlük yaşam becerilerini artırabildiğini vurguladı. “Tedavi uzun solukludur ve mutlaka ekip çalışması gerektirir. İlaç tedavileri ise otizme eşlik eden ek sorunların azaltılmasına yöneliktir” diye konuştu.
Muhabir : İHANiğde haber / Niğde Son Dakika Haber / Niğde Anadolu Haber
Yorumlar (0)