Viral Hepatitlerle Mücadelede Farkındalık Günü: Prof. Dr. Karasu'nun Önemli Açıklamaları

Türk Karaciğer Araştırmaları Derneği (TKAD) Başkanı Prof. Dr. Abdullah Zeki Karasu, 28 Temmuz Dünya Viral Hepatit Farkındalık Günü kapsamında önemli açıklamalarda bulundu. 

TKAD'nin Misyonu ve Çalışmaları

1992 yılından bu yana faaliyet gösteren ve 1000'den fazla üyesi bulunan TKAD, Türkiye'de karaciğer ve ilgili tüm konuların araştırılmasını teşvik etmeyi amaçlıyor. Dernek, yurtiçi ve yurtdışında yetkili kuruluşlarla iş birliği yaparak karaciğer araştırmalarının bulgularının tartışılması, geliştirilmesi ve iyileştirilmesi için çalışıyor.

Viral Hepatitlerin Toplumsal Önemi

Prof. Dr. Karasu, Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) 28 Temmuz'u Dünya Viral Hepatit Farkındalık Günü olarak ilan ettiğini hatırlatarak, "Türk Karaciğer Araştırmaları Derneği olarak, ülkemiz için önemli bir sağlık sorunu olan viral hepatitler konusunda toplumsal farkındalık oluşturmayı, doğru bilgilendirme ile bu hastalıkların önlenmesi, erken tanı ve uygun tedavisinin sağlanmasını amaçlıyoruz" dedi.

Hepatit Virüsleri ve Bulaşma Yolları

Hepatit virüslerinin karaciğeri doğrudan etkileyerek hasar oluşturduğunu belirten Prof. Dr. Karasu, Hepatit A, B, C, D ve E virüslerinin farklı bulaşma yollarına sahip olduğunu açıkladı. Hepatit A ve E genellikle kirli yiyecek veya su ile bulaşırken, Hepatit B, C ve D virüsleri enfekte kişinin kan ve vücut sıvıları ile temas sonucu bulaşıyor. Türkiye'de kontrolsüz cinsel ilişki, uyuşturucu kullanımı, steril olmayan manikür/pedikür, diş çekimi, tatoo-piercing gibi işlemler önemli risk faktörleri arasında yer alıyor.

Aşılama ve Erken Tanının Önemi

Hepatit A, B ve D için en etkili korunma yönteminin aşı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Karasu, Hepatit C ve E için henüz aşı bulunmadığını ancak erken tanı ile tedavi edici ilaçların mevcut olduğunu belirtti. Türkiye'de 1998 yılından bu yana yenidoğanların Hepatit B virüsüne (HBV) karşı aşılanmaya başlandığını söyleyen Karasu, yeni doğan aşılama oranlarının yüzde 98'e ulaşmasının sevindirici olduğunu ifade etti. Ancak, göçmenlerin ulusal viral hepatit tarama ve aşılama programlarının dışında kalmasının gelecekte viral hepatit sıklığının artma riskini taşıdığını belirtti.

DSÖ'nün Hedefleri ve Türkiye'nin Başarısı

DSÖ'nün 2030 yılına kadar viral hepatitleri kontrol altına almayı ve ortadan kaldırmayı hedeflediğini belirten Prof. Dr. Karasu, Türkiye'nin 'Ulusal Viral Hepatit Eliminasyon Programı'nı uygulamaya koyan öncü ülkelerden biri olduğunu söyledi. Karasu, "Birçok hastasını viral hepatitten kaybeden hekimler olarak, TKAD öncülüğünde, Sağlık Bakanlığımızın da desteği ile viral hepatit hastalarımızın hepsine ulaşıp tanı koyarak iyileştirmek ve yeni vakaları önlemek en büyük başarımız olacaktır" diyerek sözlerini tamamladı.

Prof. Dr. Karasu, doğru tanı ve tedavi ile hastaların normal hayatlarına devam edebildiklerini ve hastalığı geride bırakabildiklerini belirterek, sirozu ve karaciğer kanserini yenme konusundaki kararlılıklarını vurguladı.