Op. Dr. A. Egemen İşgören, testis tümörleri ve tedavisi hakkında önemli bilgiler verdi.
İşgören, testis kanseri tanısı konulan erkeklerin ortalama yaşının 33 olduğunu belirterek, bu hastalığın genellikle genç ve orta yaşlı erkeklerde görüldüğünü ifade etti. Ancak vakaların yüzde 6'sı çocuklarda ve gençlerde, yüzde 8'i ise 55 yaşın üzerindeki erkeklerde rastlanıyor.
Dr. İşgören, testis kanserinin erken teşhisinin hayati önem taşıdığını vurguladı. “Testis kanserinde tanıda geç kalınması tehlikeli olabilir. Sadece 6 haftalık bir gecikme, yaşam kaybı riskini 2 kat artırabilmektedir. Gelişen tedavi yöntemleriyle testis tümörü olan hastalarda yüzde 95’e varan başarılı sonuçlar elde edilebilmektedir” dedi.
Testis tümörü riskini artıran faktörler arasında inmemiş testislerin, ailede testis kanseri öyküsünün, genetik hastalık olan 'Klinefelter sendromu'nun, karşı testiste daha önceden testis tümörü bulunmasının ve kısırlığın yer aldığını belirten İşgören, bu risk faktörlerinin dikkatle izlenmesi gerektiğini söyledi.
Dr. İşgören, testis tümörlerinin genellikle ağrısız kitleler olarak başladığını, bazen testis içine kanama veya travma sonrası akut ağrı şeklinde de ortaya çıkabileceğini aktardı. Ayrıca, testis çevresinde su toplanması (hidrosel) veya memelerde büyüme ve hassasiyet (jinekomasti) gibi belirtiler de gözlemlenebileceğini belirtti. Testis tümörlerinin nadir durumlarda ileri derecede yayılabileceğine dikkat çeken İşgören, hastalığın yayılması durumunda boyun kitleleri, nefes darlığı, kilo kaybı, bulantı ve kusma gibi belirtiler gösterebileceğini ifade etti.
Tanı sürecinde fizik muayene, testis ultrasonu ve kan testleri ile birlikte akciğer filmi ve tomografi gibi ek tetkiklerin yapıldığını belirten İşgören, hastaların bu tür şikayetler yaşadıklarında iki haftadan uzun süren belirtilerle karşılaştıklarında uzman görüşü almalarının önemini vurguladı.
İşgören, testis tümörlerinin belirtilerini şu şekilde sıraladı:
- Testiste büyüme ve ele gelen kitle
- Testis kesesinde ağırlık hissi
- Karın ve kasık bölgesinde ağrı
- Testis kesesinde sıvı toplanması
- Testislerde ağrı ve rahatsızlık hissi
- Memelerde ağrılı büyüme
- Sırt ağrısı
Dr. İşgören, testiste ele gelen bir kitlenin, aksi ispat edilmediği sürece tümör olarak kabul edilmesi gerektiğini ve vakit kaybetmeden tedaviye başlanmasının önemini vurguladı. Patolojik inceleme sonuçlarına göre hastalığın evresi ve alt tiplerinin belirlenmesi ile birlikte, gerekirse kemoterapi veya radyoterapi gibi ek tedavilere ihtiyaç duyulup duyulmadığının değerlendirileceğini belirtti. Ameliyat sonrası uygun takip ve erken tanının, tedavide başarı şansını artıran en önemli faktörler olduğunu sözlerine ekledi.
Muhabir : İHANiğde haber / Niğde Son Dakika Haber / Niğde Anadolu Haber
Yorumlar (0)