Niğde’nin süt üretiminde önemli merkezlerinden biri olan köylerde yıllardır süren geleneksel süt toplama işi, bugün modern teknolojiyle buluşmuş durumda.
Bu dönüşüme birebir tanıklık eden isimlerden biri ise tam 25 yıldır bu işle uğraşan Serdar Kızıltan. Hilal Süt ve Süt Ürünleri çatısı altında çalışan Kızıltan, geleneksel yöntemlerden modern uygulamalara geçiş sürecini Niğde Anadolu Haber mikrofonlarına anlattı.
“ESKİDEN BİDONLA TOPLARDIK, ŞİMDİ KROM TANKLARLA”
Serdar Kızıltan, mesleğe başladığı yıllarda süt toplamanın oldukça zahmetli bir iş olduğunu belirtti.
O dönemlerde köylerden sütler plastik ya da metal bidonlarla toplanıyor, soğutma imkanları olmadığı için süt hızla bozulabiliyordu. Ancak yıllar içinde hem üretici hem de toplama ekipmanları gelişti.
Kızıltan konuyla ilgili, “Şimdi yalıtımlı krom tanklarla topluyoruz. Bu sayede hem sütün pH değeri korunuyor hem de hijyen üst düzeye çıkıyor. Topladığımız sütleri en kısa sürede merkezimize getirip analiz ediyoruz, ardından işleme fabrikasına sevk ediyoruz.” dedi.
“ÜRETİCİ ARTIK DAHA BİLİNÇLİ”
Kızıltan, teknolojinin ilerlemesiyle birlikte sadece toplama sürecinin değil, üreticinin yaklaşımının da değiştiğini vurguladı.
Önceki yıllarda üreticilerin sütlerine karışabilecek antibiyotik kalıntılarına dikkat etmediğini belirten Kızıltan, artık köylülerin bu konuda daha dikkatli ve bilinçli olduğunu söyledi.
Serdar Kızıltan, “Eskiden pert diye düşündükleri sütleri de veriyorlardı. Şimdi antibiyotikli sütler ayrılıyor. Bu da sektörün kalitesini ciddi anlamda artırdı.”
SÜT HANGİ AŞAMALARDAN GEÇİYOR?
Toplama merkezine getirilen sütlerin önce çeşitli testlerden geçirildiğini anlatan Kızıltan, kalite kontrol sürecini şöyle özetliyor:
“Sütte ilaç kalıntısı olup olmadığı kontrol ediliyor. Sütün asitlik seviyesi tespit ediliyor. Evlerden toplanan sütlerde bu değer genellikle 6.55 – 6.60 aralığında, büyük çiftlik sütlerinde ise 6.70 civarında olmalı. Soğutma İşlemi – Sütler hızlı şekilde soğutularak bakteri üremesinin önüne geçiliyor. Sevk – Analizleri geçen sütler işleme tesislerine gönderiliyor.”
Antibiyotik içeren sütlerin ise hiçbir şekilde kullanılmadığını ve imha edildiğini belirten Kızıltan, bu konuda çok titiz olduklarını da sözlerine ekledi.
“25 YIL SONRA GELDİĞİMİZ NOKTA GURUR VERİCİ”
Röportajın sonunda Serdar Kızıltan, yıllar içinde hem teknolojik hem de insan faktörü açısından ciddi gelişmeler yaşandığını ve artık daha kaliteli, daha güvenli bir süt üretim süreci yürütüldüğünü vurguladı.
Kızıltan, “Eskiden ellerimizle taşıdığımız sütleri şimdi laboratuvarlardan geçerek fabrikaya ulaştırıyoruz. Bu gelişim hepimiz için umut verici.” dedi.
Muhabir : Aylin KİNNiğde haber / Niğde Son Dakika Haber / Niğde Anadolu Haber
Yorumlar (0)