Niğdeli Fotoğraf Sanatçısı Fatih Kızılkaya Suriye’yi fotoğrafladı

Niğde Anadolu Haber muhabiri Çağlar Tuncer'e özel bir röportaj veren Kızılkaya, bu zorlu süreçteki gözlemlerini ve deneyimlerini paylaştı.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’ndan alınan özel izinle Habitat TV adına belgesel çekimleri yapmak üzere bölgeye giriş yapan Kızılkaya, usta gazeteci Mehmet Coşkun Aral liderliğinde 13 kişilik bir fotoğrafçı ekibiyle birlikte çalıştı. FOTON tarafından organize edilen projede, Afrin, Halep, İdlib, Hama, Humus ve Şam gibi savaşın derin izler bıraktığı şehirlerde çarpıcı kareler yakaladı. Sanatçı, bu yolculuğun sadece bir mesleki görev değil, hayatının en önemli projelerinden biri olduğunu dile getirdi.

ZEYTİNDALI SINIR KAPISINDAN BAŞLAYAN YOLCULUK

Fatih Kızılkaya’nın Suriye yolculuğu, 8 Ocak’ta Hatay’ın Reyhanlı ilçesindeki Zeytindalı Sınır Kapısı’ndan giriş yapmasıyla başladı. Giriş yaptığı gün bölgede yeni bir geçici hükümetin kurulduğuna tanıklık eden Kızılkaya, sınırdan geçtiği andan itibaren savaşın etkilerini derinlemesine hissettiğini ifade ederek, "Her köşe başında savaşın bıraktığı derin yaraları görebiliyorsunuz. Yıllardır süren bu çatışmalar, hayal edilemeyecek bir yıkıma sebep olmuş" dedi. 

Savaşın yıprattığı şehirlerde geçirdiği her gün, Kızılkaya’ya insanlık tarihinin en acı yüzlerinden birini gösterdi.

SEDNAYA CEZAEVİ VE YERALTI ZİNDANLARI

Kızılkaya’nın Suriye’de en çok etkilendiği yerlerden biri de Şam’daki Sednaya Cezaevi ve askeri istihbarata ait yer altı zindanları oldu. Savaş sırasında yaşanan işkence ve insan hakları ihlallerinin simgelerinden biri olarak bilinen bu mekânlarda fotoğraf çekerken derin bir sarsıntı yaşadığını söyledi. Kızılkaya, "Bu mekânlarda insanların yaşadığı işkenceleri ve acıları hissetmek bile yeterince ürperticiydi. Bir fotoğrafçı olarak her karede yalnızca savaşın yıkımını değil, insanlığın en karanlık anlarını da belgeledim."

ÇOCUKLARIN UMUT DOLU DÜNYASI

Fatih Kızılkaya’nın objektifine takılan en çarpıcı detaylardan biri ise savaşın ortasında büyüyen çocuklardı. Yıkıntılar arasında oynayan, gülümseyen ve bir şekilde hayata tutunan çocukları fotoğraflayan Kızılkaya, onların umut dolu bakışlarından derinden etkilendiğini belirtti. 

Kızılkaya, "Her şeye rağmen gülümsemeleri, yaşadıkları onca acıya rağmen umutlarını kaybetmediklerini gösteriyordu. Çocuklar, bize hayatın devam ettiğini ve geleceğin hala var olduğunu hatırlatan en büyük ilham kaynaklarıydı” şeklinde konuştu. 

TÜRKLERE OLAN SEVGİ VE MİSAFİRPERVERLİK

Suriye halkının Türklere duyduğu sevgi ve misafirperverlik, Kızılkaya’nın unutamadığı anılar arasında yer aldı. Türk olduklarını öğrendiklerinde kendisini evlerine davet eden Suriyeliler, sahip oldukları kısıtlı imkânlara rağmen büyük bir içtenlikle misafirperverliklerini gösterdi. 

Kızılkaya, "Türk olduğumuzu öğrendiklerinde büyük bir ilgiyle karşılandık. Ellerindeki kısıtlı imkanlara rağmen bizlere yemek hazırlayıp ağırladılar. Bu deneyim, halklar arasındaki dostluk bağını ve insanlığın gücünü bir kez daha görmemi sağladı” dedi. 

BİR HAYALİN GERÇEKLEŞMESİ

Fatih Kızılkaya, savaş bölgelerinde çalışmanın ve savaş fotoğrafları çekmenin uzun yıllardır kurduğu bir hayal olduğunu ifade etti. Usta gazeteci Mehmet Coşkun Aral’ın davetiyle bu projeye dahil olan Kızılkaya, bu yolculuğu mesleki kariyerinin dönüm noktası olarak gördüğünü belirterek, "Bu projeye dahil olmak benim için bir onurdu. Her karede savaşın insanlık üzerindeki etkisini belgeledim ve bu belgelerin dünyaya ulaşmasını sağlamak için büyük bir sorumluluk taşıdım” ifadelerine yer verdi. 

BELGESEL VE FOTOĞRAF SERGİLERİ GELİYOR

Kızılkaya’nın Suriye’de çektiği fotoğraflar, Habitat TV’de yayınlanacak bir belgeselde de yer alacak. Bu kareler ayrıca ulusal ve uluslararası sergilerde sanatseverlerle buluşturulacak. Sadece Suriye ile sınırlı kalmayan Kızılkaya, Niğde’de de anlamlı hikayelere sahip fotoğraflarını sergilemek için hazırlıklarını sürdürüyor. Sanatçı, bu fotoğrafların hem savaşın etkilerini hem de insanlık dramını dünyaya duyurmak adına büyük bir önem taşıdığını belirtiyor. 

Kızılkaya, "Bir fotoğraf bazen binlerce kelimenin anlatamadığını anlatır. Bu kareler, sadece savaşın yıkıcı etkilerini değil, aynı zamanda insanların hayatta kalma mücadelesini de gözler önüne seriyor” dedi. 

NİĞDE’DEN DÜNYAYA: FATİH KIZILKAYA’NIN OBJEKTİFİNDEN SURİYE’NİN ACI GERÇEKLERİ

Fatih Kızılkaya, Suriye’de gerçekleştirdiği çarpıcı çalışmasıyla yalnızca mesleki başarılarını taçlandırmakla kalmadı, aynı zamanda Niğde’nin adını uluslararası arenada gururla temsil etti. Sanatçı, bu proje sayesinde edindiği deneyimlerle yeni ve daha büyük projelere hazırlanıyor.

Kızılkaya’nın Suriye yolculuğu, savaşın yıkıcılığını ve insanlık dramını gözler önüne sererken, fotoğraf sanatının toplumsal olaylara tanıklık etmekteki etkileyici gücünü bir kez daha ortaya koydu. Bu anlamlı proje, sanatın ışığıyla karanlık bir döneme tanıklık ederken geleceğe de umut dolu bir miras bırakıyor.