Gastronomi festivali mi, konser şöleni mi? Şefler dünyasından sert tepki

Hüseyin Şipal yaptığı konuşmasında “İçinde konser varsa o festivale gastronomi festivali denmemeli” diyerek konserlerin festivallere sosyallik katmasında bir sakınca olmadığını, ancak asıl amacın gölgede kalmaması gerektiğini vurguladı.

Şipal, "Aslında ben bunu Türkiye'deki bütün festivallerde söylüyorum. İçinde konser varsa o başlığa 'Gastronomi Festivali' denmemeli. Büyük bütçelerle yapılan organizasyonlarda birçok paylaşım olduğu halde, bütçelerin büyük kısmının konserlere ayrılmasını doğru bulmuyoruz” şeklinde konuştu. 

Geleneksel hale gelen festivallerin, taşıdığı isimle örtüşen içeriklere sahip olması gerektiğini ifade eden Şef Hüseyin Şipal, gastronomi festivallerinde önceliğin yöresel ürünlere, yerel mutfak kültürüne ve gastronomi paydaşlarına verilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Şipal yaptığı eleştiride, "Konser olmasın demiyoruz. İnsanlar eğlensin, müzik olsun. Ama asıl tema yemekse, gastronomiyse, ana bütçe de oraya harcanmalı. Ne yazık ki birçok şehirde tam tersi oluyor. Festivalin adında yemek geçiyor ama asıl bütçe sahneye, sanatçıya gidiyor. Gastronomi kısmı ise gönüllülükle, şeflerin, akademisyenlerin, ustaların kendi imkânlarıyla yapılıyor” dedi. 

Hüseyin Şipal, festivallerin komite başkanları, yerel yöneticileri ve organizatörlerini daha adil bir dağılıma davet ederek, gastronomi temasının hakkını veren festivallerin hem şehir tanıtımına hem de yerel ekonomiye daha fazla katkı sağlayacağını söyledi. “Eğer adına 'Geleneksel Yöresel Yemek Festivali' diyorsanız, eylemler de buna uygun olmalı. Konser başka bir şey, gastronomi başka. Ama biri 1.2 milyon lira bütçeyle sanatçı getirirken, diğer yanda yerel üreticiye ya da şefe sıfır destek veriyorsanız burada bir dengesizlik var” şeklinde konuştu. 

Festival organizasyonlarının, gastronomiyi vitrin süsü olarak kullanmaktan vazgeçmesi gerektiğini belirten Şipal, bu festivallerin turizm ve yerel kalkınma açısından da gerçek potansiyelini göstermesi gerektiğini sözlerine ekledi.