Disleksi, okuma ve yazma becerilerini etkileyen nörogelişimsel bir bozukluk olarak çocukların akademik ve sosyal hayatında önemli zorluklara yol açıyor. Uzmanlar, erken tanı ile disleksinin olumsuz etkilerinin azaltılabileceğini belirtiyor.
Disleksi, özellikle çocukların okul yaşamında okuma ve yazma becerilerinde yaşadığı zorlanmalarla öne çıkan bir öğrenme güçlüğü. Özgül öğrenme güçlüğü olarak da bilinen bu durum, doğru tanı ve destekle aşılabilir. İstanbul Atlas Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Psikoloji Bölümü’nden Dr. Öğretim Üyesi Hale A. Kahyaoğlu Çakmakcı, disleksinin erken dönemde belirlenmesinin önemine vurgu yapıyor.
Çakmakcı, çocukların özellikle okul öncesi dönemde dil gelişiminde gecikme, yön ve zaman kavramlarını karıştırma gibi belirtiler gösterdiğinde dikkatli olunması gerektiğini ifade etti. “Disleksi erken fark edilmediğinde çocuklar hem akademik başarıda hem de sosyal ilişkilerde geride kalabiliyor” dedi. Okul döneminde ise çocuklar genellikle yavaş ve hatalı okuma, yazmada güçlük, matematikte ve yabancı dil öğrenmede zorlanmalarla disleksinin belirtilerini gösterebilir.
Disleksi ve Çevresel Etkenler
Disleksinin genetik ve çevresel faktörlerle ilişkili olduğunu belirten Çakmakcı, gebelikte sigara veya alkol kullanımı, erken doğum gibi durumların riski artırabileceğini belirtti. Ayrıca, olumsuz iletişim yöntemleri ve yeterli beslenme desteğinin sağlanmaması gibi çevresel faktörlerin de disleksi üzerinde etkili olabileceği kaydedildi.
Aileye ve Çocuğa Multidisipliner Destek
Disleksili çocuklar için aile, eğitimci ve psikologların iş birliği içinde olması gerektiğini söyleyen Çakmakcı, bu çocuklara yönelik özel eğitim programları uygulanması gerektiğini vurguladı. “Disleksili bireylerin her adımda takdir edilmesi, özgüvenlerini destekleyen bir ortam sağlanması kritik önem taşır. Bu süreçte aileler sabırlı olmalı, çocuktan yaşının gerektirdiği hızda ilerlemelerini beklememelidir” dedi.
Disleksiye Eşlik Eden Diğer Sorunlar
Dr. Çakmakcı, disleksi ile birlikte depresyon, anksiyete bozuklukları ve dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB) gibi sorunların da görülebileceğini belirtti. Disleksi tanısı almış çocukların bu tür ek sorunlara karşı da desteklenmesi gerektiğinin altını çizdi.
Ailelerin çocuklarını kıyaslamamaları ve çocuğa destek olmaları gerektiğini belirten Dr. Çakmakcı, “Çocuğun kendine güvenini artıran bir tutum benimsenmeli; olumlu gelişimler mutlaka öğretmenlerle birlikte dillendirilmeli” tavsiyesinde bulundu.
Muhabir : İHANiğde haber / Niğde Son Dakika Haber / Niğde Anadolu Haber
Yorumlar (0)