Uzmanı son noktayı koydu:
“Kozan depreminin Ecemiş Fayını etkileme ihtimali hayli zayıf”
Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölüm Başkan Yardımcısı Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Sönmez, Adana’nın Kozan ilçesinde meydana gelen 5,5 büyüklüğündeki depremin, Ecemiş Fayı’nı etkilemesinin zayıf bir ihtimal olduğunu söyledi.
Bölüm Başkan Yardımcısı Sönmez, Ecemiş ve Tuz Gölü faylarının diri faylar olmalarına rağmen, yıllık hareket miktarlarının çok az olduğunu açıkladı. Bu durumun Niğde için rahatlatıcı olduğunu belirtti.
Sönmez, Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğunu hatırlatarak, gerekli önlemlerin alınması hususunda vatandaşlara uyarılarda bulundu.
NİĞDE’Yİ ETKİLEYECEK İKİ ÖNEMLİ FAY ZONU VAR
Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölüm Başkan Yardımcısı Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Sönmez, bölgede ikisi de aktif Ecemiş ve Tuz Gölü fay sistemlerinin bulunduğunu ve bunların hareket etmesi halinde Niğde’yi etkileyebileceğini belirterek, bu fay sistemlerine, üzerinde çok çalışılmamış olan Niğde Fay Zonu’nun da eklenmesi gerektiğine dikkat çekti.
Gazetemize özel açıklamalar yapan Sönmez, “Türkiye bir deprem ülkesi. Türkiye'nin her tarafında çok sayıda fay var. Bu fayların büyük çoğunluğu diri fay niteliğinde. Niğde'de ve yakın çevresinde, Niğde'yi etkileyebilecek iki tane önemli fay zonu var. Türkiye'nin önemli fay zonlarından ikisi bunlar. Birisi Tuz Gölü Fay zonu,diğeri Ecemiş Fay zonu. Bunlar Niğde'ye yakın geçiyorlar. Niğde yöresi bu iki fay sisteminin bir anlamda birbirine yaklaştığı alan içerisinde yer alıyor. Bu faylarda meydana gelebilecek bir hareketlilik doğal olarak Niğde’yi etkiler” diye konuştu.
NİĞDE’Yİ RAHATLATACAK HABER
Ecemiş ve Tuz Gölü faylarının diri faylar olmalarına rağmen yıllık hareket miktarlarının çok az olduğunu aktaran Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Sönmez, bu hususun Niğde için sevindirici olduğunu ifade etti.
Mustafa Sönmez, “bu fayların ikisi de diri fay, yani deprem üretme potansiyeliolan faylar. Buna karşın, yıllık hareket miktarları çok az. Kuzey Anadolu Fay Zonuve Doğu Anadolu Fay Zonu’na kıyasla son derece yavaş kaymahızlarına sahipler. Yıllık kayma hızına da bir açıklık getireyim; fayın her iki tarafındaki blokların, yani yerkabuğu parçalarının bir yıllık süre içindeki hareket miktarıdır. Tuz Gölü Fay Zonu’nda yıllık hareket miktarı yaklaşık 0,05 mm, Ecemiş Fay Zonu’nda ise 0,8 mm. Kuzey Anadolu FayZonu’ndakifay bloklarının hareketi ise yıllık 24 milimetre yani 2,4 santimetre civarında. Arada çok büyük bir fark var. O yüzden, Kuzey Anadolu Fay Zonu ve Doğu Anadolu Fay Zonu çok sıklıkla ve büyük magnitüdlü deprem üretiyorlar. Ecemiş veTuz Gölü fay zonularında fay bloklarının yıllık kayma miktarının bu kadar düşük oluşu, Niğde yöresi için en azından sevindirici, rahatlatıcı bir husus. Çünkü, düşük kayma hızı, fayda harekete sebep olacak, yani depreme yol açacak yeterli stres birikimini uzun zamana yayar; bu da fayın deprem üretme periyodunu uzatır. Yani fayın yol açacağı depremlerin tekrarlanma aralığı artar. Nitekim,EcemişFay Zonu’nda iki ile dört bin yıllık tekrarlanma periyodu var ve büyükmagnitüdlü deprem üretme potansiyeli de zayıf. Tuz Gölü Fayı’nda ise, deprem tekrarlama periyodu çok daha uzun. Çünkü fay bloklarının yıllık hareket miktarı çok daha az. Bu yüzden de bu fayda tekrarlanma aralığı5-10 bin yıl olarak hesaplanıyor. Bütün bunlar Niğde bölgesi için rahatlatıcı hususlar” şeklinde konuştu.
KOZAN DEPREMİ ECEMİŞ FAYINA STRES YÜKLER Mİ?
Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölüm Başkan Yardımcısı Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Sönmez, Adana’nın Kozan ilçesinde meydana gelen depremin Ecemiş Fayı’nı önemli derecede etkilemesinin çok mümkün olamayacağını ifade etti.
Sönmez, konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı:
“Kozan depremine aitfay düzlemi çözümü ve artçı deprem dağılımlarına baktığımızda, depremin merkez üssünün Saimbeyli Fayı ile Savrun Fayı’nın birbirine yakınlaştığı alanda meydana geldiğini; dolayısıyla, depremi muhtemelen ya Saimbeyli Fayı’nın ya da söz konusu alanda bulunan “haritalanmamış” yaklaşık 10 km uzunluğunda bir fayın ürettiğini söylemek mümkündür. Artçı depremlerin odak noktalarının dağılımı, haritalanmamış fay varsayımının daha gerçekçi olduğunu gösteriyor. Buna göre, yaklaşık Kuzey-Güney doğrultulu bu fayın Ecemiş Fayı’na paralel uzandığını görüyoruz. Sağ yanal atımlı bu fayda, fayın iki yanındaki blokların biri kuzeye, diğeri güneye hareket eder. Şunu biliyoruz; bir faydaki hareketlenme, en çok bu fayın yakınında ve blokların hareketi yönünde yer alan fayları etkiler, yani onlara stres transfer eder ve o fayların hareketini erkene çeker. Bölgemizdeki Sol yönlü Ecemiş Fayı ise, bu fayın 85-90 km batısında yer alıyor, yani Kozan depremini üreten fayın çok yakınında değil, hatta kuzeyinde veya güneyinde de değil.Dolayısıyla, Kozan depremine yol açan fayın bloklarının hareketi Ecemiş Fayı'na kayda değer stres yüklemez diyebiliriz”.
“DEPREME FİZİKEN VE RUHEN HAZIR OLMAMIZ LAZIM”
Türkiye’nin bir deprem bölgesi olduğunu hatırlatan Jeoloji Mühendisliği Bölüm Başkan Yardımcısı Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Sönmez, deprem konusunda bütün vatandaşları uyardı.
Sönmez, “Burası deprem ülkesi. Önemli olan depremefizikenve ruhen hazır olmamız.Fizikenhazırlıktan; yapılarımızı dayanıklı, sağlam, zemininden binasına ve imalatına kadar her türlü sürecin doğru tanımlanmış deprem yönetmeliklerine uygun olarak yapılması gerektiğini kastediyoruz” sözleriyle açıklamasını sonlandırdı.
Muhabir :
Yorumlar (0)