Niğde’de ender rastlanan mesleklerden biri olan çaydanlık parlatıcılığı, 35 yıldır bu işe gönül vermiş Hasan Tipi sayesinde yaşamaya devam ediyor.
Pazartesi Pazarı karşısındaki küçük atölyesinde mesleğini sürdüren Tipi, hem tecrübesiyle hem de yaptığı işe olan sevgisiyle dikkat çekiyor.
1973 yılında sanayiye adım atan Hasan Tipi, 1986'da İstanbul’a giderek 20 yıllık bir gurbet hayatına başladı. Sanayi ortamında yetişen Tipi, ilk olarak otomobil parçalarıyla ilgilendiğini, sonrasında ise mutfak eşyalarına yöneldiğini belirtiyor. İstanbul’da edindiği tecrübeyle 1986 yılında çaydanlık ve tencere parlatma işine başladığını söyleyen Tipi, o günden bugüne bu işi severek yaptığını dile getirdi.
"İŞİMİ SEVEREK YAPIYORUM"
İşin inceliklerini anlatan Tipi, "İlk olarak gelen ürünlerin temizliğini yapıyoruz; yağlarını, kirini alıyoruz. Ardından aşındırma ve parlatma işlemleri yapılıyor. Lokantalardan, yurtlardan gelen ürünler daha zorlu oluyor çünkü hem yağlı hem de kireçli oluyorlar. Ama ben işimi severek yaptığım için zor gelmiyor." dedi.
ARTAN MALİYETLER VATADANDAŞI ETKİLEDİ
Eskiden birçok kişinin bozuk çaydanlığı atıp yenisini aldığını belirten Hasan Tipi, son yıllarda artan maliyetlerin bu alışkanlığı değiştirdiğini ifade etti.
Tipi, “Bugün en ucuz çaydanlık 500-600 TL. Ben tamirini ve parlatmasını 100-150 liraya yapıyorum. İnsanlar da artık yenisini almak yerine tamir ettirmeyi tercih ediyor.” diye konuştu.
"ÇIRAK YETİŞMİYOR, MESLEK TEHLİKEDE"
Tipi, çaydanlık parlatıcılığı gibi el işçiliği gerektiren mesleklerin artık tehlike altında olduğunu belirtti.
Hasan Tipi, "Çocuklar artık bu işleri yapmak istemiyor. Hazıra alıştılar. Çırak yetişmiyor. Oysa bu işi düzgün ve güzel yaparsan her zaman ekmek yersin." şeklinde konuştu.
"VATANDAŞ DUA EDEREK GİDİYOR"
Yaptığı işten manevi anlamda da büyük haz aldığını belirten Hasan Usta, "Vatandaş geliyor, ürünü yepyeni gibi teslim alıyor. Dua ederek gidiyor. Bu benim çok hoşuma gidiyor," diyor. Yıllar içinde sadece Niğde’den değil, Türkiye'nin birçok yerinden gurbetçilerin de kendisine iş getirdiğini aktarıyor: "Vatandaş İstanbul’da bakıyor, sanayi ortamı çok karışık. 'Niğde’de daha güzel yaparlar' deyip buraya getiriyor."
"13 YAŞINDA OKULU BIRAKTIM, HAYATIN İÇİNE DALDIM"
Okumayı çok istediğini ama hayat şartlarının el vermediğini de paylaşan Hasan Tipi, "13 yaşında okulu bıraktım. Babam yoktu. Ağabeyim bana hem ağabeylik hem babalık yaptı. Ben okuyamadım ama çocuklarım okusun istedim. Şimdi torunum var. Çocuklukta yaşayamadığım duyguları onunla yaşıyorum.” sözleriyle duygularını dile getirdi.
Hasan Tipi, gelişen teknolojiye ve değişen zamana rağmen, el emeğine ve ustalığa olan ihtiyacın hiçbir zaman bitmeyeceğini söyledi.
Muhabir : Aylin KİNNiğde haber / Niğde Son Dakika Haber / Niğde Anadolu Haber
Yorumlar (0)