Bu dava, Türkiye'nin vicdan davasıdır!

Niğde'de görülen ve tüm Türkiye'yi sarsan Niğde Engelsiz Yaşam ve Bakım Rehabilitasyon Merkezi’nde kalan 9 yaşındaki bir çocuğun yaşamını yitirmesi ve merkezde kalanlara kötü muamele ile ilgili açılan davanın 3. duruşmasına şehir dışından baro temsilcileri ve dernekler de katıldı.  Adana Barosu Engelli Hakları Komisyonu Başkanı Av. Özlem Kara ve İzmir Barosu'ndan Av. Suna Ağı, Niğde Anadolu Haber’e özel açıklamalarda bulundu.

Türkiye’yi derinden sarsan ve kamuoyunun günlerdir dikkatle takip ettiği, Niğde Engelsiz Yaşam ve Bakım Rehabilitasyon Merkezi’nde kalan 9 yaşındaki engelli bir çocuğun şüpheli ölümüyle ilgili dava, Niğde 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde karara bağlanıyor. Bu tarihi duruşma, sadece Niğde’nin değil, Türkiye’nin dört bir yanından gelen baro temsilcileri, sivil toplum kuruluşları ve insan hakları savunucularının katılımıyla adeta bir hukuk zirvesine dönüştü.

Toplam 29 personelin yargılandığı davada 14 sanık tutuklu yargılanırken, bir tutuklu sanık tahliye edildi. Tutuksuz yargılanan sanıklardan biri hakkında tutuklama kararı verilmesiyle birlikte tutuklu sayısı yeniden 14 olarak belirlendi. Mahkemenin kararı merakla beklenirken, duruşma salonunda ve adliye önünde yoğun katılım dikkat çekti.

Davanın önemine binaen, şehir dışından gelen hukukçular arasında Adana Barosu Engelli Hakları Komisyonu Başkanı Avukat Özlem Kara ve İzmir Barosu’ndan Avukat Suna Ağı da yer aldı. Her iki isim de Niğde Anadolu Haber’e özel açıklamalarda bulunarak sürecin ciddiyetine vurgu yaptı.

AV. ÖZLEM KARA: “BU DAVA SADECE BİR YARGILAMA DEĞİL BİR İNSAN HAKLARI MÜCADELESİDİR”

Adana’dan davaya katılmak üzere gelen Av. Özlem Kara, süreci yakından takip ettiklerini belirterek, şu ifadeleri kullandı: “Bir bakım merkezinde engelli çocuklara yönelik şiddet iddialarıyla açılan bu dava, kamu vicdanını derinden yaralamıştır. Böyle davalarda baroların müdahil olması, yalnızca hukukun üstünlüğünü sağlamak için değil, aynı zamanda insan haklarının hayata geçirilmesine katkı sunmak içindir. Avukatlık Kanunu’nun 76. maddesi bize bu sorumluluğu yüklemektedir. Çocuk Hakları Sözleşmesi ve Engelli Hakları Sözleşmesi gibi uluslararası metinlerin ülkemizde uygulanabilirliğini sağlamak adına burada bulunuyoruz. Cezasızlıkla sonuçlanabilecek herhangi bir ihtimali önlemek, adaletin tesisi için hayati önem taşımaktadır.”

AV. SUNA AĞI: “ADALETİN YERİNİ BULMASI İÇİN BURADAYIZ”

İzmir Barosu adına Niğde’ye gelen Av. Suna Ağı ise olayın hukuki boyutunun ötesinde toplumsal etkisine dikkat çekerek şunları söyledi: “Bu dava Türkiye’nin vicdan davalarından biridir. Engelli bir çocuğun yaşamını yitirmesi, ihmal ya da kötü muamele iddialarıyla destekleniyorsa, burada bir durmak ve düşünmek zorundayız.  Adil bir yargılama süreci ve kamuoyu bilinciyle, benzer olayların tekrar yaşanmasının önüne geçilmesi gerektiğine inanıyoruz.”