Biyokaçakçılıkta Bakanlıklar Arasında Tutarsızlık: İki Farklı Yanıt, Kafa Karışıklığı

CHP Niğde Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, yasa dışı yaban hayatı ve bitki kaçakçılığıyla ilgili Ticaret Bakanlığı ve Tarım ve Orman Bakanlığı’na yönelttiği sorulara gelen çelişkili yanıtları kamuoyuyla paylaştı. İki bakanlığın verdiği veriler arasında ciddi tutarsızlıklar olduğuna işaret eden Gürer, “Biyokaçakçılık yeterince izlenmiyor, bakanlıklar arasında koordinasyon eksikliği var” dedi.

Çelişkili Veriler Dikkat Çekiyor

Ticaret Bakanlığı’na göre, son beş yılda biyokaçakçılık kapsamında 214 kişi hakkında işlem yapıldı; 2023 yılında ise 71 şüpheli belirlendi. Bu vakalarda 81 bin 868 adet yaban hayvanı ve çeşitli parçalar ele geçirildi. Bakanlık, biyokaçakçılığın en yoğun olduğu illeri İstanbul, Artvin ve Şırnak olarak sıraladı.

Tarım ve Orman Bakanlığı ise aynı dönemde biyokaçakçılıkla ilgili yalnızca 10 yabancı uyruklu kişinin yakalandığını ve 2023’te herhangi bir vakanın kaydedilmediğini açıkladı. Bakanlık ayrıca biyokaçakçılığın en yoğun görüldüğü iller arasında İstanbul, Antalya ve İzmir’i gösterdi.

“Koordinasyon Eksikliği Büyük Risk Yaratıyor”

Bakanlıkların verileri arasındaki farklılıkların biyokaçakçılığın yeterince takip edilmediğini ve etkin bir koruma sağlanamadığını ortaya koyduğunu belirten Gürer, “Biyokaçakçılık, ülkemizin sahip olduğu eşsiz biyolojik çeşitliliği tehdit ediyor. Endemik türler, yasa dışı yollarla ülke dışına çıkarılıyor. Bakanlıkların birbirinden habersiz olduğu bu çelişkili yanıtlar, biyolojik varlıklarımızın korunmasında yetersiz kaldığımızın kanıtıdır” dedi.

Türkiye’nin Biyolojik Çeşitliliği Tehdit Altında

Gürer, biyolojik çeşitliliği korumak için daha etkin ve koordineli bir çalışma yürütülmesi gerektiğini vurguladı. “Yakalamaların yüzde 56’sının kara sınır kapılarında, yüzde 35’inin ise havaalanlarında gerçekleştiği bildiriliyor. Ancak, saptanamayan ve kaçırılan birçok tür var. Yaban hayatını korumak adına bakanlıkların iş birliğini artırması, biyokaçakçılıkla mücadelede daha ciddi adımlar atması gerekiyor” diye konuştu.

Biyokaçakçılık, yalnızca Türkiye’nin biyolojik zenginliklerini değil, ekosistem dengesi ve doğal kaynaklarını da tehdit ediyor. Gürer, bu konuda kapsamlı bir izleme ve önleme stratejisinin gerekliliğine dikkat çekti.