Antikalarla geçen bir ömür

Çocuk yaşlarda başlayan bu merak, zamanla bir tutkuya dönüşmüş. Şair ruhunu antikalara olan ilgisinin kaynağı olarak gösteren Korkmaz, evinin bir köşesini adeta küçük bir müzeye çevirmiş.

Antikaları çocuk yaştan itibaren gördüğünü belirten Hasan Korkmaz, “Eski şeylere bir hevesim vardı. Onları toplamak, zayi olmalarını engellemek istedim. Genelde kıymetleri bilinmediği için hurdacılara gidiyorlar. Ben de elimden geldiğince kurtarıp sergiliyorum.” ifadelerini kullandı. 

ŞARK KÖŞESİNDE SERGİLİYOR

Hasan Korkmaz, topladığı antika eşyaları evinin şark köşesinde sergiliyor. Gelen misafirler bu eşyaları yakından görme fırsatı buluyor. 

Şark köşesi, yalnızca bir oturma alanı değil, aynı zamanda geçmişe açılan nostaljik bir pencere niteliğinde. 

Niğde Anadolu Haber mikrofonlarına konuşan Hasan Korkmaz, “Gelen misafirlerimiz burayı görünce şaşırıyor. Herkesin gelip görebileceği açık bir alan. Gençlere de diyorum ki geçmişinizi bilin ki geleceğinize yön verin. Biz eskiden gaz lambasıyla ders çalıştık. Elektrik yoktu, masa sandalye yoktu. Bunları görünce şimdiki şartların kıymeti daha iyi anlaşılıyor.” dedi. 

BAZILARI KIRILDI, BAZILARI ÇALINDI…

Kırılan, kaybolan ya da çalınan antika parçalarının da olduğunu dile getiren Korkmaz, bugün koleksiyonunu sıfırdan dizmeye başladığını söyledi. 

Aralarında en dikkat çeken parçalar arasında Ermeni ustaların elinden çıkma oyma tahtalar, eski gaz lambaları ve fenerler bulunuyor.

Korkmaz, “Çocukluğumun izlerini taşıyan eşyalar bunlar. O fenerler, gaz lambaları… Annemiz işler bitince bize verirdi ki ders çalışalım. Şimdi onları görünce o günler geliyor aklıma.” diye konuştu. 

“ZAYİ ETMEYİN, HEDİYE EDİN”

Hasan Korkmaz, tarihi değeri olan eşyaların kıymetinin bilinmesini ve sergilenmesini isteyerek vatandaşlara da bir çağrıda bulundu. 

Korkmaz, “Mümkünse tarihi eşyaları zayi etmeyelim. Eğer siz kullanamıyorsanız, bu merakı taşıyan, sergileyen insanlara hediye edin. Ben ömrüm yettiğince bu merakı sürdüreceğim.” diyerek açıklamasını sonlandırdı.