CHP'de neler oluyor? Ahmet Oğuz Özmen’den saldırı açıklaması

Niğde Belediye eski Başkanı Ahmet Oğuz Özmen, geçtiğimiz hafta sonu CHP Niğde İl Başkanlığı tarafından düzenlenen İl Danışma Kurulu Toplantısında maruz kaldığını iddia ettiği saldırının takipçisi olacağını belirtti. 

Kendisine karşı yapılan eylemin aynı zamanda parti içi disiplin suçu olduğunu da dile getiren Özmen, yasal yollara başvurduğunu, saldırganların mutlaka cezalandırılması gerektiğini söyledi. 

CHP Niğde İl Başkanlığı tarafından geçtiğimiz hafta sonu düzenlenen CHP Niğde İl Danışma Kurulu toplantısında 31 Mart yerel seçimlerinde yapılan aday tercihi ve alınan seçim sonucu ile ilgili olarak değerlendirmede bulunduğu sırada partililerin saldırısına uğradığını ileri süren Niğde Belediye eski Başkanı Ahmet Oğuz Özmen, “Kabahatim yok, kusurum yok, sadece eleştirdim, demokrasi budur. Yaşananlar partinin özüne, cumhuriyetin temel ilkelerine, partimizin ana ilkelerine aykırıdır. Parti içi demokrasiye büyük zarar vermiştir. Mutlaka ve mutlaka bu zararı yapanların da bir müeyyide ile cezalandırılması gerekir” dedi. 

“SEÇİMİN NEDEN KAYBEDİLDİĞİNİ ANLATTIM” 

İl Danışma Kurulu Toplantısında yaşananları Anadolu Haber Gazetesine anlatan Özmen, parti tüzüğü gereğince her üç ayda bir İl Danışma Kurulu’nun toplanması gerektiğini dile getirerek, “ Milletvekilliği, belediye başkanlığı seçimlerinden sonra İl Danışma Kurulu uzun süre toplanmadı. Ben de hem eski bir belediye başkanı olarak hem eski bir il başkanı olmam sıfatıyla Danışma Kurulu’nun doğal üyesiyim. Açılış bölümünden sonra konuşmalar yapıldı. Daha sonra ben de divandan söz aldım” diye konuştu. 

Toplantıda yaptığı konuşmasında, 31 Mart yerel seçimlerinde neden başarılı olamadıklarına dair tespitlerini dile getirdiğini söyleyen Özmen, “  Niğde Belediye Başkanlığı seçimlerinin neden kaybedildiği konusundaki tespitlerimi anlattım, özetledim. Hiç kimseye hakaret etmeden, hiç kimseye kırıcı bir şey söylemeden, iftira atmadan, tespitlerimi söyledim. Bu tespitlerimin başında belediye başkanı adayı olarak gösterilen ismin tanınmamış bir aday olduğunu ve diğer adayların karşısında cılız kaldığını, cılız ve tanınmamış bir adayla seçim kazanmanın mümkün olmayacağını belirttim. Güçlü başka bir aday varken bu adayın tespitini yapan bazı kişilerin, güçlü aday çıktığı  takdirde kendilerinin ilerideki istikballerinin, önünün kesileceğini düşündükleri için belediye başkanlığı kaybedilsin, zayıf bir adayla, cılız bir adayla girelim, biz ileride milletvekili olma istikbalimizi garantileyelim diye bütün Niğde halkının beklentilerini, umutlarını kıran bir eylem şeklinde bu adayı gösterdiklerini ifade ettim” şeklinde konuştu. 

“15 KİŞİLİK LİSTEDEN 2 KİŞİYİ TANIDIĞIMI SÖYLEDİM” 

Konuşmasının devamında,  31 Mart yerel seçimlerinde CHP belediye başkan adayının aldığı oy sayısının Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in seçildiği seçimlerdeki 25 bin oyu 5 bin daha da düşerek 20 bin oyla kapattığına dikkat çektiğini belirten Özmen, “ Rezalet bir durum oldu. Kaybettik seçimi. Aynı şey belediye meclis üyeleri için de söz konusuydu. Ben Niğde’de 54 senedir siyaset yapıyorum. Belediye Meclis Üyelerinin listesine baktığımda 15 kişilik listeden 2 kişiyi tanıdım. Diğer on üç kişiyi tanımıyorum. Belediye meclis üyeleri çok önemlidir dedim.  Benim bile tanımadığım bu meclis üyeleriyle ne kadar oy alabilirdik ki? O nedenle seçimi kaybettik” dedi. 

“KÜRSÜDE SALDIRIYA UĞRADIM” 

İl Danışma Kurulu toplantısında bundan sonra yapılması gerekenleri açıklamaya çalışırken  saldırıya uğradığını iddia eden Özmen, “ Başta H. Ö. ve şu anda İl Genel Meclis Üyesi olan M.K. arkasından da  dört beş tane meclis üyesi kürsüye gelerek bana yumruk attılar. H.Ö.’nün attığı yumruk isabet etmedi aramızda kürsü olduğu için ama M.K.’nın attığı yumruk isabet etti. Alnımın sol köşesinde bir yara aldım. Aynı zamanda da H.Ö. tekme attı o da dizimde morluk ve şişlik yarattı. Onlarla ilgili darp raporları da alındı” diye konuştu. 

“YAŞANANLAR PARTİ İÇİ DİSİPLİN SUÇU!” 

Öncelikle bir hukukçu olduğunu, kim olursa olsun, kime karşı yapılırsa yapılsın, kim yaparsa yapsın her eylemin bir müeyyidesi olması gerektiğini vurgulayan Özmen, “  Ben de yasal yollara, adli yönden başvurdum, şikâyet ettim. Hastaneye sevk edildim, raporlarımı aldım. Arkasını takip edeceğim. Kamera var mıydı? Yok muydu? O konu da araştırılıyor. Olmasa bile bu olay il başkanlığının, parti meclis üyesinin, genel başkan yardımcısının, ilçe başkanının, il başkanının bütün partililerin gözü önünde oldu. Bana saldıranların cezalandırılması için adli takibimi yapacağım. Hukuken de, diğer idari yönden de, parti çalışması içerisinde de. Parti üyelerinin birbirine karşı yaptığı bu eylemlerde disiplin suçudur. O nedenle bunların da bir disiplin cezası ile cezalandırılması için gerekli girişimleri yapacağım. Ama o ceza uyarı olur, kınama olur, ihraç olur, geçici ihraç olur, bilemem” ifadelerini kullandı. 

“ELEŞTİRİNİN CEVABI BU OLAMAZ” 

Eski Genel Başkanları Kemal Kılıçdaroğlu ile en önde Ankara'dan İstanbul'a kadar hak, hukuki, adalet yürüyüşü yaptıklarını dile getiren Özmen, “ Hak, hukuk, adaletin özü de demokrasidir. Kabahatim yok, kusurum yok. Olsa bile, ben eleştirirsem sende al mikrofonu ‘Ahmet Bey bu konuda tespitlerin yanlıştır, hatalıdır. Biz seçimi başardık. İyi de oy aldık. Bu görüşlere katılamıyoruz’ de. Demokrasi budur. Eleştirinin de cevabı bu olur. Ama sen ‘Niye bizi konuştun? Niye bizi tanımıyorsun’  diye yumrukla yürümek partinin özüne, cumhuriyetin temel ilkelerine, partimizin ana ilkelerine aykırıdır. Parti içi demokrasiye büyük zarar vermiştir. Mutlaka ve mutlaka bu zararı yapanların da bir müeyyide ile cezalandırılması gerekir” şeklinde konuştu.  

3252501d94bf6-c39c-43bb-902e-a9ea71077e0d.jpg image widget. Press Enter to type after or press Shift + Enter to type before the widget