Akyuvarlar olarak bildiğimiz WBC değerine kan tetkiklerinde bakılır. WBC düşüklüğü ve WBC yüksekliği ne anlama gelir detaylar yazımızda…
Beyaz kan hücreleri, akyuvarlar ya da bir diğer adıyla lökositler (WBC-White Blood Cell), tam kan sayım tahlillerinde incelenen bir parametredir. Biyoloji derslerinden akyuvarlar olarak hatırladığımız beyaz kan hücreleri kan tetkiklerinde “lökositler” veya “WBC” olarak karşınıza çıkar. İngilizce “White Blood Cell” kelimelerinin kısaltılmasıyla adlandırılan WBC, kemik iliğinde üretilir, kan ve lenf dokusunda bulunur. WBC, aslında vücudun bağışıklık sisteminin bir parçasıdır. Vücuttaki görevleri; savunmada yer alıp enfeksiyonlarla savaşmaktır.
Vücudu mikrop, bakteri ve toksinlerden korumakla yükümlüdürler. Vücutta istilacıları aramak amacıyla kanda hareket ederler. WBC normalde kan damarlarında bulunur ancak tehlike durumunda dolaşım sisteminden çıkar ve ilgili bölgedeki antijeni yok eder. Yani hızlı bir savunma hattı oluşturarak, hastalığın belirtileri henüz oluşmadan çoğalıp harekete geçer. Akyuvar değeri, referans değerlerle kıyaslanarak ölçümlenir.
WBC Türleri
“WBC tahlili nedir?” dendiğinde beyaz kan hücrelerin sayısının ölçülmesini sağlayan testtir. Buna lökosit testi de denir. WBC, toplam kan hacminin yüzde 1’ini oluşturur. Beyaz kan hücrelerinin nötrofil, lenfosit, monosit, eozinofil ve bazofil olmak üzere 5 tipi vardır. Bunlar şöyle sıralanabilir:
Nötrofiller: Vücuda giren antijenlere ilk müdahaleyi yapan WBC türüdür.
Lenfositler: Vücuda yabancbir madde girdiğinde çoğalarak direk yanıt verir ya da bağışıklık sistemi hücrelerini uyarmak amacıyla kimyasallar salgılar ve hücrelerin yabancı organizmalara saldırmasını sağlar.
Monositler: Bakterilere saldırarak onları yok eder ve dokularda bulunan ölü hücrelerin temizlenmesinden sorumludur.
Eozinofiller: Allerjik reaksiyonların yol açtığı iltihaplanma sırasında sayıları artar.
Bazofiller: Parazitlerin sebep olduğu enfeksiyon durumunda sayıları artar.
Normal WBC Değeri Kaç Olmalıdır?
Yetişkin bir kişinin sahip olduğu lökosit sayısı (WBC) değişkendir ancak WBC normal değeri mikrolitre başına 4 bin ila 11 bin arasındadır.
Lökositler yaşa göre değişiklik gösterirler. 1 mikrolitre kanda bulunması gereken yaşa göre WBC değerleri:
0 ila 1 ay: 9.000 – 30.000
2 ila 12 ay: 5.000 – 19.500
1 ila 3 yaş: 6.000 – 17.500
4 ila 5 yaş: 5.500 – 15.000
6 ila 15 yaş: 4.500 – 13.000
15 yaş ve üzeri: 4.000 – 10.000
Yaş gruplarında bu referans değerlerinin dışına çıkması halinde, yüksek ya da düşük olmasına bağlı sağlık sorunları görülebilir.
WBC Yüksekliği Nedir?
Özellikle istenen kan tetkiklerinde çıkan sonuçlara göre WBC yüksekliği endişe yaratır ve akıllara “WBC kaç olursa tehlikeli?” sorusunu getirir. Genel olarak, yetişkinlerde bir mikrolitre kanda 11 binden fazla beyaz kan hücresi (lökosit) sayısının yüksek bir beyaz kan hücresi sayısı olduğu kabul edilir ve buna lökositoz adı verilir. “WBC yüksekliği neden olur?” sorusuna ise şu cevaplar verilir:
Hemoliz
Lösemi ve lenfoma
Alerjik reaksiyonlar
Hormon bozuklukları
Kalp krizi
Doku hasarı
Dalağın alınmış olması
Enfeksiyonlar (bakteriyel veya viral kaynaklı)
Kronik böbrek yetmezliği
Aşırı egzersiz
Romatoid artrit
Sigara kullanmak
Şiddetli duygusal ve fiziksel stres
Tüberküloz
Boğmaca
Çok yüksek kan şekeri (Şeker koması)
Ayrıca gebelikte, beyaz kan hücreleri yaklaşık olarak 13 bin ila 15 bin arasında seyreder. Kanda WBC yüksekliği takip edilmeli ve altta yatan durum kontrol altında tutulmalıdır. Yüksekliğin altında yatan bir sebep yoksa, doğumdan 2 hafta sonra normal seyrine dönmelidir.
WBC Düşüklüğü Ne Anlama Gelir?
Mikrolitre başına 4 binden az bir lökosit sayısı mevcutsa, vücudun enfeksiyonla olması gerektiği gibi savaşamayacağı anlamına gelebilir. WBC düşüklüğü lökopeni olarak bilinir ve bazı hastalıklara işaret eder.
Lökopeni, farklı hastalıklara bağlı olarak gün yüzüne çıkabilir. Bazı hastalık ve ilaçların yan etkisi olabileceği gibi ciddi hastalıkların da göstergesi olabileceği için önemsemek gereklidir. Bu yüzden tam kan sayımı neticesinde WBC değeri düşük çıkan kişilerin doktora görünmesi çok önemlidir. WBC düşüklüğü başlıca şu nedenlerle görülür:
Kemik İliği Sorunları: Kan hücrelerini üretiminden kemik iliği sorumludur. Düşük lökosit sayısının da altında yatan sebep çoğunlukla kemik iliği problemleri ile alakalıdır. Kemik iliği yetmezliği ve kanseri başlıca sebeplerdir. Kemoterapi, radyasyon gibi kanser tedavi yöntemleri de kemik iliğin WBC üretilmesini sekteye uğratabilir.
Otoimmün Bozukluklar: Lupus ve romatoid artrit gibi bazı otoimmün hastalıklar, vücudun kendi WBC’lerine saldırmasına ve yok etmesine neden olabilirler.
Enfeksiyon: Virüsler kemik iliğinizi etkileyebilir ve düşük lökosit oranına sebep olabilir. Kan enfeksiyonları, vücudun lökositleri normalden daha hızlı kullanmasına sebep olabilir. HIV, bir tür beyaz kan hücresini öldürür.
İlaçlar: Bazı ilaçlar ve antibiyotikler lökosit üretimini baskılayabilir
Beslenme: İyi bir şekilde beslenmemek veya folik asit, B12 gibi vitaminlerin düşük seviyelerde seyretmesi vücudun lökosit üretme şeklini etkileyebilir. Aşırı doz alkol tüketimi, vücudunuzdaki lökosit sayısını azaltabilir.
Dalak Sorunları: Dalak, WBC üretiminden de sorumludur. Enfeksiyonlar, kan pıhtıları ve diğer problemlerden ötürü dalak şişebilir ve normalden farklı çalışabilir bu da lökosit sayısının düşmesine neden olabilir. Dalakta meydana gelen büyüme WBC düşüklüğü yaratır.
Viral hastalıklar, karaciğer hastalıkları, sıtma ve verem gibi hastalıklar da WBC düşüklüğünün başlıca nedenlerindendir.
WBC Düşüklüğü Tedavisi
Tedavi için öncelikle eksikliğe neden olan etken bulunmalıdır ve ardından tedavi planı oluşturulmalıdır.
Viral hastalık kaynaklı olduğu takdirde, hastalık tedavisi tamamlandığında WBC sayıları da normale döner. Bağışıklık sistemindeki bir problemden kaynaklıysa, bağışıklık sistemi güçlendirici ilaçlar kullanılarak bir tedavi yolu çizilebilir. Bir ilacın yan etkisi olarak ortaya çıkmışsa, ilaca ara verilmeli ve kan değerleri izlenmelidir. Kemoterapi, radyoterapiye bağlı bir sebepse bir süre ara verilmeli ve değerlerin normale dönmesi sağlanmalıdır.
Bu tedavi yöntemlerinin yanı sıra hastanın sağlıklı bir beslenme planına uyması, kendini fazla yormaması da büyük önem taşır.
Muhabir : BültenNiğde haber / Niğde Son Dakika Haber / Niğde Anadolu Haber
Yorumlar (0)