Türkiye matematik kaygısında zirvede!

PISA 2022 verilerine göre Türkiye’de 15 yaş grubundaki öğrencilerin matematik kaygı indeksi 0,59. Bu oran, OECD ortalamasının (0,17) üç katından fazla. Türkiye, OECD ülkeleri arasında en yüksek matematik kaygısına sahip ülke konumunda.

Matematik kaygısının, öğrencilerin akademik başarısını ciddi şekilde etkilediğini söyleyen Dr. Yasin Memiş, bu durumun ‘Kendi kendini gerçekleştiren bir kehanet’e dönüştüğünü vurguladı. 

Memiş, “Kaygı, başarısız denemelere yol açıyor. Bu da öğrencilerin çalışma isteğini azaltıyor ve döngü devam ediyor. Sonuçta başarı düşüyor, kaygı artıyor.” dedi. 

OLUMSUZ İNANÇLAR VE AİLENİN ROLÜ

Matematik kaygısını tetikleyen en önemli faktörlerden biri, çevresel tutumlar. 

Niğde Anadolu Haber’e değerlendirmede bulunan Dr. Memiş’e göre, matematikle ilgili olumsuz inançlar ve deneyimler, çocuklara farkında olmadan aktarılıyor.

Dr. Memiş, “Kaygı bulaşıcıdır. Matematikten korkan ebeveynler ya da öğretmenler, bu korkuyu öğrencilere geçirebiliyor. Bu yüzden öğrencilerin çevresindeki tutumları değiştirmek çok önemli.” diye konuştu. 

Aile desteği de kaygıyı azaltmada kritik bir rol oynuyor. PISA verileri, ailesiyle sık iletişimde olan öğrencilerin matematikte daha başarılı olduğunu gösteriyor.

YENİ MÜFREDAT VE SINAV BASKISI

Yeni Maarif Müfredatı ile matematik öğretim programının sadeleştirilmesi, öğrencilerin derse karşı daha olumlu bir tutum geliştirmesi açısından önemli bir fırsat sunuyor. 

Dr. Memiş’e göre, öğretmenlerin sınıf içi etkinliklere daha fazla zaman ayırabilmesi, dersin keyifli hale gelmesini sağlayabilir.

Ancak öğrenciler, özellikle LGS ve YKS gibi sınavların baskısıyla ilkokuldan itibaren sürekli deneme sınavlarına maruz kalıyor. Bu da kaygının kalıcı hale gelmesine neden oluyor.

Memiş, “Sınav baskısı matematiği bir test çözme yarışına dönüştürüyor. Oysa erken yaşlardan itibaren kaygıyı azaltacak öğretim yöntemleri uygulanmalı ve öğretmenler bu konuda desteklenmeli.” dedi. 

KAYGI KIRILABİLİR

Dr. Yasin Memiş’e göre matematik kaygısını azaltmak mümkün, ancak bu süreçte öğretmenlere, ailelere ve eğitim politikası yapıcılara büyük görev düşüyor.

Bu konuyla ilgili de değerlendirmede bulunan Dr. Memiş, “Doğru yaklaşımlar ve destekleyici bir çevreyle bu döngü kırılabilir. Öğrencilerin matematiğe dair olumlu bir bağ kurmaları sağlanabilir.” diyerek sözlerini sonlandırdı.