1980 yılında Ata Sanayi'de radyatör tamirciliğine başlayan Recep Erdoğan, 2009 yılında sağlık sorunları nedeniyle bu mesleği bırakmak zorunda kaldı. Ancak tamircilik yaparken başladığı ahşap oymacılığı, zamanla onun yeni tutkusuna dönüştü. Erdoğan, evinin penceresindeki tül perdede gördüğü motifleri kapıya çizerek başladığı bu hobiyi, yıllar içinde geliştirdi ve meslek haline getirdi.
Gümüşler beldesindeki atölyesinde kendini geliştiren 60 yaşındaki Erdoğan, eskicilerden satın aldığı kapı ve pencereler ile çeşitli ahşap ürünlere Selçuklu, Osmanlı, Yunan ve Grek motifleri işlemeye başladı. Erdoğan’ın yaptığı fıçı, tavan göbeği, Osmanlı saltanat arması, dolap kapağı ve çocuk yürüteci gibi eserler, şu an Niğde Kent Müzesi'nde sergileniyor.
Recep Erdoğan, Anadolu Ajansı'na verdiği röportajda, ahşap oymacılığına nasıl başladığını şöyle anlattı: "Kış günü evdeki tül perdenin üstündeki motifler dikkatimi çekti. Gece yarısı elime tornavida aldım ve evin ortasında kapıyı oymaya başladım. Hanım ve çocuklar 'uyuyacağız, yapma artık' diye kızdılar. Kapıyı bitirdikten sonra baktım ki ortaya güzel bir motif çıktı, daha sonra bunu boyadım. Birkaç kapı yaptıktan sonra bu hobimi mesleğe dönüştürdüm."
Erdoğan, ahşap oymacılığında Selçuklu, Osmanlı, Yunan ve Grek motiflerini işleyerek hem sanatsal değer taşıyan eserler ortaya koyduğunu hem de bu işten geçimini sağladığını belirtti. Atölyede çalışırken zamanın nasıl geçtiğini unuttuğunu söyleyen Erdoğan, "Atölyeye geldiğimde su içmeyi bile unutuyorum. Kapı işlemeye başladığımda bir bakıyorum ki akşam olmuş. Severek yapmazsam, kafama yatmazsa o işi yapmam. Radyatör tamircisiyken de böyleydim. Bu yaştan sonra yapacağım pek bir şey de yok." dedi.
Mesleğin zorluklarından da bahseden Erdoğan, "Tırnaklarım hemen hemen 4-5 sefer çıktı. Yeri geliyor yanlışlıkla elimize çekiç vuruyoruz. Kış aylarında soğuk olduğu için zor oluyor, bazen sobayı yakmaya bile üşeniyorum ama severek yaptığım için çalışırken ısınıyorum." ifadelerini kullandı.
Yorumlar (0)