• DOLAR
    33,9662
    %0,27
  • EURO
    37,9926
    %0,63
  • G. Altın
    2.739,01
    %1,18
  • Ç. Altın
    4.485,54
    %1,13
  • BIST
    9.927
    -2.55
  • BITCOIN
    63,968.11
    0.14
  • ETHEREUM
    2,756.38
    0.07
  • DOLAR
    33,9662
    %0,27
  • EURO
    37,9926
    %0,63
  • G. Altın
    2.739,01
    %1,18
  • Ç. Altın
    4.485,54
    %1,13
  • BIST
    9.927
    -2.55
  • BITCOIN
    63,968.11
    0.14
  • ETHEREUM
    2,756.38
    0.07

Warning: Undefined array key "HTTP_ACCEPT_LANGUAGE" in /home/anadlhaber/domains/nigdeanadoluhaber.com.tr/public_html/haber_detay.php on line 6

Okula Dönüş: Çocukların Psikolojik Adaptasyon Süreci


Eylül ayı, milyonlarca öğrenci için uzun tatil döneminin sona ererek ders zilinin çalması anlamına geliyor.

Okula Dönüş: Çocukların Psikolojik Adaptasyon Süreci
Görsel Kaynağı :
Bülten

Bir önceki eğitim döneminde okula giden öğrenciler için yeni eğitim dönemi yalnızca tatilin sona ermesini ifade etse de okula ilk kez başlayacak çocuklar için çok daha karmaşık bir süreç olabilir. Bazı çocuklar okula başlamayı heyecanla ve sevinçle karşılarken bazıları korku, panik ve endişe hissedebilirler. Aynı zamanda önceki eğitim döneminde okula giden ve tatilin sona ermesiyle okula devam edecek çocuklarda da okula adaptasyon problemleri görülebilir. Bu durum okul ya da sınıf değişikliği, yeni bir eğitim kademesine geçiş ya da sadece tatilin sona ermesi nedeniyle ortaya çıkabilir. Ancak bu süreçte çocukların okula daha kolay adapte olmasını sağlayacak bazı yöntemler de bulunur. Gelin, okula dönüş sürecinin çocuklar üzerindeki psikolojik etkilerini ve adaptasyon sürecini kolaylaştıracak yöntemleri yakından inceleyelim.

Okula Dönüşün Çocuklar Üzerindeki Psikolojik Etkileri
Okula dönüşün çocuklar üzerindeki en önemli psikolojik etkisi kaygı ve strestir. Bu duruma neden olan birçok faktör bulunur. Sosyal kaygı çocukların genellikle akranları tarafından nasıl algılandığıyla ilgilidir. Akranları tarafından kabul görememe endişesi, bir gruba ait olma kaygısı veya akran zorbalığına uğrama gibi durumlar okula dönüş döneminde çocuğun hissettiği stresin ve kaygının ana nedenlerindendir. Özellikle ergenlik dönemindeki çocuklar yaz tatili boyunca birtakım fiziksel değişikliklere de uğrayabilir. Bu değişimin arkadaşları tarafından nasıl karşılanacağı düşüncesi ya da bu değişimlerden dolayı duyulan utanç ve sosyal fobi de çocukta kaygıya neden olabilir.

Kaygının ve stresin bir diğer kaynağı da akademik başarısızlık endişesidir. Derslerde yeterli düzeyde başarılı olup olamayacağını düşünmek ya da ebeveynleri tarafından kendilerine aktarılan yüksek başarı beklentisini karşılayamayacak olma düşüncesi çocukları strese sokabilir. Geçmişten gelen ya da devam eden ölüm, boşanma ya da taciz gibi travmatik deneyimler de çocukların okula dönüş zamanında stresli veya kaygılı hissetmelerine neden olabilir. Ek olarak kronik sağlık sorunu olan çocuklar da okulda kendilerini güvende hissedemeyebilir ve bu durum da aynı şekilde kaygı ve strese yol açabilir.

İlk kez okula başlayacak olan çocuklardaysa kaygıya ve strese neden olan en önemli etken güvenli alan olarak belirledikleri evden ve sürekli olarak birlikte vakit geçirdikleri ebeveynlerinden ayrılacak olmaktır. Bu durum ayrılık kaygısı olarak da isimlendirilir. Çocukların okula gitmeye direnmelerine neden olabilir. Aynı zamanda okul, ilk kez okula gidecek çocuklar için daha önce deneyimlenmemiş bir kavramdır. Bu da çocuklarda birçok soru işaretini beraberinde getirir. Özellikle anaokuluna başlayacak çocuklar için öğretmeninin nasıl biri olacağı, arkadaşlarıyla anlaşıp anlaşamayacağı, istediği zaman eve dönüp dönemeyeceği veya günün sonunda annesinin ve babasının onu tekrar okuldan alıp almayacağı okulla ilgili yaşanan başlıca kaygılardır.


Psikolojik Adaptasyon Sürecini Kolaylaştırmanın Yolları
Çocuğu psikolojik olarak okul dönemine hazırlamak son derece önemlidir. Bu durum çocuğun akademik başarısı ve genel psikolojik durumu üzerinde oldukça etkilidir. Bu nedenle çocukların okula hazırlık için bir adaptasyon süreci yaşamaları gerekir. Adaptasyon süreci öncelikle evde, daha sonra okul ve aile iş birliğiyle devam etmelidir.

Annelerin ve babaların eğitim dönemi başlamadan önce çocuklarının okula daha kolay adapte olabilmeleri için bazı yöntemler izlemeleri gerekir. Çocukların kaygılarını anlama, bu kaygılar üzerine konuşma, okul hazırlıklarını birlikte sürdürme ve okul başlangıcına kadar belirli rutinlerle çocukları okul düzenine hazırlama gibi yöntemler çocukların psikolojik olarak okula dönüş için hazırlanmalarına büyük ölçüde yardımcı olabilir.

Çocuklarınızla Açık ve Destekleyici İletişim Kurun
Hem okula dönüş sürecinde olan hem okula ilk kez başlayan çocuklarda kaygı ve stres olağan bir durumdur. Bu duruma tepki olarak çocuklar çoğunlukla okula gitmeyi reddedebilir ya da okula gitmekte isteksiz olabilirler. Empati kurmak ve çocuğun duygularını anlamak bu aşamada önemlidir. Ardından annelerin ve babaların çocuklarıyla açıkça iletişim kurmaları gerekir.

Çocuğu kaygılandıran asıl durumu sormak ve çocuğun kaygılarını net olarak ifade etmesine imkân tanımak oldukça önemlidir. Aynı zamanda bu tür konuşmaları çocuğun kendini en rahat hissedebileceği şekilde yapmak da büyük önem taşır. Örneğin bazı çocuklar bir konu hakkında özel olarak yapılan konuşmalar sırasında kendilerini daha gergin hissedebilirler. Böyle durumlarda bir akşam yemeği ya da yürüyüş sırasında yapılan sıradan konuşmalar daha etkili olabilir. Bazı çocuklarsa bu durumun aksine kendilerine özel olarak zaman ayrılması ve sorunlarının doğrudan konuşulması durumunda daha rahat hissedebilirler.

Çocuğun kaygıları anlaşıldıktan sonra sorunları birlikte çözmek için öneriler sunmak da önemlidir. Bu durum çocuğa kendisinin desteklendiğini ve sorunları karşısında ebeveynlerinin yanında olduğu hissini verir. Çözüm önerileri sunarken sorunun ana hatlarıyla ilgili sorular sorarak asıl çözümü çocuğa buldurmaya çalışmak da etkili bir yöntem olabilir. Tüm bu iletişim sürecinde ebeveynlerin açık olmaları, çocuklarının kendilerini yeterince ifade etmelerine imkân tanımaları, sakin ve destekleyici bir üslup kullanmaları ve küçümseyici ve sorunu önemsemeyen tavırlardan kaçınmaları da oldukça önemlidir.

Çocuklarla kurulan bu açık ve destekleyici iletişim yalnızca okula başlamadan önce değil, okul başladıktan sonraki süreçte de devam etmelidir. Özellikle ilk haftalarda çocuk okuldan döndükten sonra gününün nasıl geçtiğini, başına gelen en ilginç ya da komik olayın ne olduğunu, neler öğrendiğini ya da kendisini en çok üzen ve en mutlu eden durumların neler olduğunu sorarak çocukla iletişime devam edilmesi önemlidir. Bu sorulara verilen yanıtlar üzerine konuşarak çocuğun okula adaptasyon süreci desteklenebilir.

Rutin Oluşturmanın Önemi
Çocuğun psikolojik olarak okula adaptasyon sürecinde rutinler oluşturmak çok önemlidir. Okul döneminde çocuk belli rutinler çerçevesinde hareket edeceğinden okula hazırlık sürecinde de yavaş yavaş bu rutinlerin oluşturulması gerekir. Okula başlamadan birkaç hafta önce okula benzer rutinler oluşturulabilir. Günün belli saatlerini kitap okuma saati olarak ayırmak, bir önceki yılın derslerini tekrar etmek ya da yeni döneme hazırlanmak için okumalar yapmak bu rutinlerden bazılarıdır.

Belirli zaman dilimlerinde tablet ya da telefon kullanımını sınırlandırmak ve öğle yemeği saatlerini okula benzer şekilde organize etmek gibi rutinler oluşturmak çocuğun okula daha kolay adapte olmasını sağlayabilir. Aynı zamanda okula tek başına gidip dönecek çocuklar için okul yolunu birkaç kez gidip gelmek de hem kendilerini güvende hissetmelerini sağlamak hem okula gidişinin gelişin ne kadar süreceğini öğrenmelerine yardımcı olmak açısından faydalı olabilir.

Uyku ve Beslenme Düzenine Dikkat Edin
Okula adaptasyon sürecinde çocukların en çok zorlandığı konuların başında uyku düzeni gelir. Özellikle uzun tatil sürecinde geç yatmaya ve kalkmaya alışan çocuklar okul başladığında erken kalkmak konusunda zorlanabilirler. Bu durumun önüne geçmek için okul başlamadan birkaç hafta önce çocuğun uyku saatlerini uygun aralıklara çekmek oldukça önemlidir. Örneğin gece 23.00'te yatmaya alışan bir çocuğun okul dönemi 20.30'da uyuması gerekiyorsa uyku saatini her gün 15 dakika geriye çekecek şekilde bir uyku düzeni oluşturulabilir. Aynı şekilde uyanma saatlerini de her gün 15 dakika geriye çekerek çocuğun okul döneminde istenen düzene uyum sağlaması mümkün hâle gelebilir.

Beslenme düzeni de çocukların okul döneminde özellikle bozulan rutinlerinden biri. Bu süreçte sabah kahvaltılarını okul saatine yakın zamanda yapmaya başlamak ve tatil zamanında öğün atlasalar bile yavaş yavaş öğle yemeklerini de beslenme düzenine dâhil etmek etkili olabilir. Ayrıca çocukların sağlıklı beslenme alışkanlıkları edinmesi daha zinde ve dinç hissetmesine de katkı sağlar. Bu fiziksel sağlık kadar akademik başarıyı da etkileyen bir durumdur.

Okul Ortamına Alışma Sürecine Destek Olun
Anne baba desteği her çocuk için oldukça önemlidir. Çocuklar bu desteğe okula alışma sürecinde çok daha fazla ihtiyaç duyarlar. Bu nedenle ebeveynlerin çocuklarının okula hazırlık sürecini onlarla birlikte yürütmeleri değerlidir. Örneğin okul süresinde çocukların ihtiyaç duyacakları kitap, defter, kalem ve okul kıyafeti gibi tüm materyalleri onlarla birlikte almak olumlu etki sağlayabilir.

Okul başlamadan önce okul binasını gezerek yemekhane, tuvalet ve revir gibi ihtiyaç duyabileceği alanları onunla keşfetmek, mümkünse okul öncesinde öğretmenleriyle tanıştırmak çocuğun kendisini daha güvende hissetmesini sağlayabilir. Okula yalnız başına gidecek çocuklar içinse okula nasıl gideceğini prova etmek çocuğun öz güvenini artırmaya yardımcı olabilir. Örneğin okula servisle gidecek öğrenciler için arabayla birkaç gün servis güzergâhında tur atılabilir ya da yürüyerek gidip gelecek olan çocuklar için okul yolunda yürüyüş yapılabilir.

Uzmanlardan Öneriler ve Psikolojik Destek Yöntemleri
Okula adaptasyon süreci kimi zaman anne baba desteğiyle yeterli düzeyde sağlanamayabilir. Bu duruma birçok etken neden olabilir. Çocuğun yaşadığı bir travma okula gitmeye dirençli olmasına sebebiyet verebilir. Böyle durumlarda annelerin ve babaların paniğe kapılmamaları, sert ve ısrarcı bir tutum benimsememeleri ya da her zaman çocuğun okula gitmeme isteğini kabul edip evde kalmalarına izin vermemeleri gerekir. Çocuğun okula adaptasyonunun sağlanması için uzmanlardan destek almak bu gibi durumlarda uygulanacak en doğru yaklaşımdır.

Okul Psikologlarından ve Danışmanlarından Yardım Alın
Bu süreç ebeveyn ve okul iş birliğiyle çok daha kolay geçirilebilir. Özellikle okula gitmemek için ısrarla direnen ya da uyum sorunu uzun süre devam eden çocuklar için okul psikologlarından ya da rehberlik servislerinden destek alınmalıdır. Okul psikologları ve danışmanlar çocuğun okul sürecindeki davranışlarını gözlemleyerek uyum probleminin temel nedenini bulmaya ve bu sorunun çözülmesine yardımcı olabilir.

Aile Terapisi ve Bireysel Danışmanlık
Kimi zaman çocuğun okula adaptasyon sağlayamamasının altında sıradan bir okul kaygısı yerine farklı bir durum da yatabilir. Özellikle de dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu ya da disleksi gibi problemler çocuğun okula adaptasyon sürecini ve akademik başarısını olumsuz yönde etkileyebilir. Böyle bir durumda aile terapisi ya da bireysel danışmanlık alınarak çocuğun esas sorununu tespit etmek ve çözüm için harekete geçmek gerekir.

Çocuklar İçin Uygulamalı Stres Yönetimi Teknikleri
Çocukları okul öncesinde ve okul döneminde strese sokan birçok faktör bulunur. Çocuklarda stres yönetiminde öncelikle bu stresin kaynağının doğru şekilde tespit edilmesi önemlidir. Ardından bu durumu ortadan kaldırmak ve çocuğun kendisini daha rahat hissedeceği bir ortam oluşturmak da dikkat edilmesi gereken bir husustur. Örneğin kimi çocuklarda ödev yapmak bir stres kaynağı olabilir. Çocukla birlikte ödevleri tamamlaması için zaman belirlemek, ulaşılabilir hedefler koymak, hedefe ulaşıldığında molalar vererek motive etmek ve destekleyici olmak bu anlamda fayda sağlayabilir. Aynı zamanda nefes egzersizleri ve meditasyon da çocukların stresle baş etmesinde etkili olabilir.

Ebeveynler İçin Pratik İpuçları
Çocukların okula alışma süreçlerinde ebeveynlerin rolü oldukça büyüktür. Bu nedenle ebeveynler için bu süreç zor ve sancılı geçebilir. Ancak birkaç küçük ipucuyla okula adaptasyon süreci hem anneler ve babalar hem çocuklar için çok daha kolay geçebilir ve süreç kısalabilir.

Çocuğunuzun Endişelerini Dikkate Alın
Birçok anne ve baba için okul başlamadan önce çocuklarının yaşadığı kaygılar basit ve anlamsız gelebilir. Çocuğun ifade ettiği kaygılar "Biz de okula gittik." gibi cümlelerle yanıtlandığında bu durum çocukta daha çok strese ve öz güven sorunlarına yol açabilir. Bu nedenle okula adaptasyon sürecinde annelerin ve babaların çocuklarının tüm endişelerini dikkatle dinlemeleri, çocuklarıyla empati kurmaları ve dinledikleri endişeleri anlayışla karşılayarak destekleyici olmaları gerekir. Aynı zamanda bu endişelere çocukla birlikte çözümler aramak ve çocuğun yanında olduğunu hissettirmek de sürece katkı sağlar.

Pozitif Bir Atmosfer Yaratın
Tatil döneminin bitişi birçok çocuk için eğlenceden uzak kalmak anlamına gelir. Bu nedenle okul onları eğlenceden uzaklaştıran, ders çalışmak zorunda bırakan ve kuralların olduğu bir ortam olarak algılanabilir. Böyle bir durumun önüne geçmek için okulla ilgili mümkün olduğunca pozitif bir atmosfer oluşturulması şarttır. Annenin ve babanın kendi okul yıllarından olumlu şekilde bahsetmeleri, çocuklarının okula başlayacağı için mutlu olduklarını ifade etmeleri ve okulun eğlenceli ve yararlı bir yer olduğunu anlatmaları bu atmosferi oluşturmaya etki edebilir.

Aynı zamanda okula dönüş öncesinde evdeki hazırlıkların stresli ve gergin bir şekilde yürütülmesi yerine oldukça keyifli şekilde sürdürülmesi de etkili olabilir. Örneğin okullar açılmadan birkaç hafta önce çocuğa "Artık erken yatmalısın yoksa kalkamazsın." gibi cümleler kurmak yerine "Erken yatarak okul zamanı çok daha enerjik hissedebilirsin." gibi ifadeler kullanmak okulla ilgili pozitif bir algının oluşmasını sağlayabilir.

Okul ve Ev Arasında Dengeli Bir Zaman Yönetimi Sağlayın
Okul ve ev arasında denge kurmak çocuklar için kolay olmayabilir. Özellikle tatil döneminde sürekli evde daha serbest zaman geçiren, diledikleri saatte yatıp kalkan ve oyun oynayan çocuklar okulların açılmasıyla birlikte bu aktivitelere zaman ayırma konusunda zorlanabilirler. Belli saatlerde okulda olmak zorunda olan çocuklar aynı zamanda ev ödevleri, ders çalışma ya da sınav hazırlığı gibi durumlar nedeniyle sevdikleri aktivitelere vakit ayıramayabilirler.

Ebeveynler bu durumu önlemek için çocuklarının okul ve ev arasında dengeli bir zaman yönetimi yapmalarına yardımcı olabilirler. Çocuğun ders çalışma ve ödev yapma gibi görevlerine ve oyun oynamak, televizyon izlemek ya da dinlenmek gibi aktivitelerine ne kadar zaman ayırması gerektiğini planlaması konusunda yol gösterebilirler. Bu planlamayı yapmak çocuklar için zor olsa da annelerin ve babalarının desteğiyle zaman yönetimi yapmayı öğrenecek ve okulla ev arasındaki dengeyi daha kolay sağlayabileceklerdir.

Sıkça Sorulan Sorular
Çocuğumun okula dönüş kaygısıyla nasıl başa çıkabilirim?
Okula dönüş kaygısı yaşayan çocuklar için yapılabilecek ilk ve en önemli adım çocuğun kaygısını anlamaya çalışmaktır. Bunun için çocukla açık bir iletişim kurmak, kaygısının asıl nedenini öğrenmeye yönelik sorular sormak ve çocuğu anlayışla karşılamak oldukça önemlidir. Çocuğu dinledikten sonra onunla birlikte kaygısını giderecek çözüm önerileri bulmaya çalışmak ve onu kaygıya düşüren durumlarla nasıl başa çıkabileceği üzerine konuşmak da etkilidir. Çocuğun annesinin ve babasının yanında olduğunu ve her koşulda kendisini desteklediğini hissetmesi okula dönüş kaygısının azalmasına yardımcı olabilir. Okula dönüş kaygısı yaşayan çocukların kaygılarını küçümsemek, onları okula gitmeye zorlamak veya okula gitmemelerine izin vermek bu durumun daha da çözümsüz bir hâl almasına neden olabilir.

Okula dönüş sürecinde hangi belirtiler psikolojik destek gerektirir?
Okula dönüş sürecinde çocukların birtakım kaygılar yaşaması ve uyum problemi çekmeleri normal kabul edilir. Ancak bu sürecin uzun sürmesi ve çocuğun farklı belirtiler göstermesi durumunda bir uzman desteği alınması gerekebilir. Örneğin çocuklarda sıklıkla okula gitmeyi istememe, konsantrasyon eksikliği, arkadaşlardan kaçınma, karın ağrısı, baş ağrısı, mide bulantısı ve kusma gibi belirtiler görülebilir. Bu belirtiler okula uyum gerçekleştikten sonra ortadan kalkar. Ancak bu belirtilerin uzun sürmesi ve bunlarla birlikte öfke ve saldırganlık, gece korkuları, yeni fobiler, tırnak yeme ve altını ıslatma gibi olağan dışı alışkanlıklar, aşırı inatçılık, uyku ve yeme bozuklukları görülüyorsa psikolojik destek almak gerekir.

Çocuğumun okul başarısını desteklemek için neler yapabilirim?
Çocuğun okul başarısını desteklemek için annelerin ve babaların yapabilecekleri basit ama etkili uygulamalar vardır. Bu uygulamalar şunlardır:

Çocuğun sağlıklı ve düzenli beslenmesini desteklemek,
Düzenli uyumasını sağlamak,
Egzersize yönlendirmek,
Evde sakin ve huzurlu bir ortam oluşturmak,
Çalışma planlarını oluşturmasına destek olmak ve ödevlerini takip etmek,
Çocuğun öğrenme şeklini keşfederek buna uygun çalışmalar yapmak,
Çalışma ortamını uygun bir hâle getirmek,
Çocukla açık bir şekilde iletişim kurmak,
Bilinçli teknoloji kullanımına teşvik etmek,
Öğretmeniyle iletişim hâlinde kalmak,
Ders çalışma ve okul dışında serbest zamanları olmasını sağlamak,
Sorumluluk almasını sağlamak ve motivasyonunu destekleyici aktiviteler planlamak,
Sosyal zekâsını geliştirecek etkinliklere yönlendirmek,
Çocuğun kolay alışabileceği bir rutin oluşturmak.

Muhabir : Bülten
Niğde haber / Niğde Son Dakika Haber / Niğde Anadolu Haber

Yorumlar (0)




Copyright © 2023 Tüm Hakları Saklıdır Dada Medya
Web Tasarım - Sosyal Medya Yönetimi - Reklam Ajansı - Video Çekim - Grafik Tasarım - Niğde Ajans