• DOLAR
    32,5333
    %0,11
  • EURO
    34,9187
    %-0,06
  • G. Altın
    2.436,28
    %0,04
  • Ç. Altın
    3.954,23
    %0,00
  • BIST
    10.355
    0
  • BITCOIN
    61,260.77
    -0.38
  • ETHEREUM
    3,376.88
    -0.39
  • DOLAR
    32,5333
    %0,11
  • EURO
    34,9187
    %-0,06
  • G. Altın
    2.436,28
    %0,04
  • Ç. Altın
    3.954,23
    %0,00
  • BIST
    10.355
    0
  • BITCOIN
    61,260.77
    -0.38
  • ETHEREUM
    3,376.88
    -0.39

Warning: Undefined array key "HTTP_ACCEPT_LANGUAGE" in /home/anadlhaber/domains/nigdeanadoluhaber.com.tr/public_html/haber_detay.php on line 6

NİĞDE’DE GEZİLECEK YERLER


Kapadokya’nın hemen yanında on bin yıllık geçmişi ile Antik Çağ yolculuğuna çıkacağınız gezi turunuzda kültür bakımından çok zengin bir şehirdir. Niğde geçmişte ”Nahita” veya ”Nakita” olarak adlandırılıyordu. Orta Kızılırmak Bölümü’nde yer alan Niğde, dağ ve kültür turizmi ile popüler yerlerden biridir. Doğal güzelliklerini, kaplıcalarını ve daha birçok yerini gezebileceğiniz keyifle zamanınızı değerlendirebileceğiniz ekonomik ve tarihi mirası çok olan bir şehir.

NİĞDE’DE GEZİLECEK YERLER


Niğde Alaaddin Camii

Caminin doğu taç kapısında işlemelerin, güneş ışıklarının açısının bahar aylarında öğleye doğru uygun olduğunda bıraktığı gölge, “Taçlı Kadın Başı” figürünü ortaya çıkarır. “Taçlı Kadın Başı” figürünün kesim detaylarının kolayca görülebildiği ışıkta çekildiğinde taşları işleyen ustanın sevdiği ve kavuşamadığı sevgilisini, aşkının bir sembolü olarak taşa işlediği rivayet edilir. Taş ustasının âşık olduğu kişi kimi anlatımlara göre sancak beyinin kızı, kimi anlatımlara göre I. Alâeddin Keykubad'ın kızıdır; kapının üstündeki taşta ortaya çıkan genç kız görüntüsü de bu genç kızın resmidir. Doğuya bakan kapının üzerinde yaz aylarında sabah saatlerinde güneşin vurmasıyla ustalıkla işlenen bir taçlı kadın silueti ortaya çıkıyor. Bir efsaneye göre camiyi yapan usta aşık olduğu ve hiç evlenemeyeceğini bildiği Niğde sancak beyinin kızına duyduğu aşkı sonsuza dek yaşatmak için, kapıya böyle bir süsleme yapmıştır.



alaladdın.jpg


Niğde  Kent Müzesi

Niğde’de ‘Kent Müzesine’ dönüştürülen 5 asırlık tarihi Sokullu Mehmet Paşa Bedesteni kapılarını yeni haliyle ziyaretçilere açtı.  Niğde’nin cumhuriyet dönemini kapsayan mahalle kesiti, idari ve sosyal yapı, eski Niğde fotoğrafları, arşiv belgeleri, kahramanlar köşesi yer alıyor. Ticaret kültürü adı altında tarihi esnaf kültürü, geleneksel ticaret hayatı tasvir ediliyor.At arabacı, nalbant, saraç, semerci, bıçakçı, bakırcı-kalaycı, halıcılık, dokumacılık, keçecilik gibi eski zamanlara ait esnaf kültürünün özgün dekor ve canlandırmalar ile tanıtılması sağlananıyor. Niğde iline ait olan gündelik hayat, tarım, bağ kültürü, hayvancılık gibi konulara da değiniliyor. Tüm koridor geçici sergi mekânı olarak kullanılacak olup, değişen temalar müzeyi sürekli izlenir hale getiriyor. Ziyaretçilerin dinlenebileceği bir kafeterya, hediyelik eşya ve satış birimi bulunacaktır. Son kısımda yer alacak olan çocuklar için oluşturulmuş atölye (halı dokuma, çanak-çömlek yapımı, küçük kazı alanı), periyodik okuma salonu, diorama ve multivizyon gösterileri ile küçük toplantıların yapılabileceği çok amaçlı bir salon ve yönetim birimleri yer alacaktır.


kenttt.jpeg


Gümüşler Manastırı

Gümüşler Manastırı, Niğde’nin Gümüşler kasabasında büyük bir tüf kaya kütlesinin içine oyulu bir kaya manastır kilisesi. Kapadokya bölgesindeki en büyük manastırlardan biri olan yapı, 10. yüzyıl Bizans sanatının Anadolu’daki en iyi ve en güzel korunmuş örneklerinden biri sayılıyor.

Dünyanın tek gülen Meryem Ana freski bulunan Gümüşler Manastırı’na gelen yerli ve yabancı turist sayısı her geçen artıyor.


gümüşler.jpg



Yeşilburç Kilisesi ve Cam Seyir Terası

Eski bir Rum köyü olan Yeşilburç günümüzde Niğde’ye bağlıdır. Mübadele dönemin de  yoğun bir Yunan akınına uğrayan yer tabiki kültürel anlamda da nasibini almış. Merkeze bağlı köyde, 3. Selim döneminde Ortadoks Hristiyanları tarafından 1807’de yapılan kilise, 1953 yılında camiye dönüştürülmüş durumda. Ayrıca yapılan cam seyir terasıyla da  ziyaretçilerin akınına uğruyor.



yeşil.jpg


Tyana Ören Yeri ve Su Kemerleri

 Tyana Ören yeri  arkeolojik sit alanı olarak koruma altına alınmıştır. Tarih öncesinden Hititler’in yıkılışına değin pek çok uygarlığa mekân olan Kemerhisar (Tyana), Hititler döneminde Tuwanuwa, Roma’da ise Tyana olarak tanınmaktadır. Tuwanuwa Geç Hitit Dönemi'nin başkentidir. Ünlü kral Warpalawa İ.Ö.738–715 yıllarında bu kentte hüküm sürmüştür. M.Ö.30-M.S. 395 yıllarını kapsayan Roma Dönemi'nde, Kemerhisar(Tyana) yoğun yapılaşma ile tarihinin en önemli evresini yaşadı. Antik kent saraylarla, tapınaklarla, su kemerleriyle ve yerleşim birimleriyle büyük bir kent konumuna geldi. Tyana’nın en parlak dönemi hiç kuşkusuz Roma Çağı'dır. Bu dönemde iki kez Güney Kapadokya Krallığı’nın başkentliğini yapmıştır. 


kemerhisar.jpg


Roma Havuzu 

Roma Havuzu: Niğde İli, Bor İlçesi, Bahçeli Kasabası kuzeyinde kasaba merkezine yaklaşık 3 kilometre mesafede yer almaktadır. Roma Dönemi'nde Trojan ve Hadrian Dönemi'nde M.S. 2'nci yüzyılda inşa edilmiştir.

 Kleopatra’nın süt banyosu yaptığı  rivayet edilen Roma Havuzu, Roma Dönemi’nin en iyi eserlerinden ve işçiliklerinden biridir. M.S 2. ve 3. yüzyılda dikdörtgen bir plan üzerine kurulan havuz Trojan ve Hadrian Dönemi’nde inşa edilmiştir. Roma döneminden sonra toprak altında kalmış olan havuz kazı çalışmaları sonucu tekrar gün yüzüne çıkarılmıştır. 


roma.jpg


Derinkuyu Yeraltı Şehri

Derinkuyu Yeraltı Şehri, büyük bir topluluğu içinde barındıracak ve ihtiyaçlarını karşılayacak mekânlardan oluşuyor. Bölgede bulunan bir diğer örnek olan Kaymaklı Yeraltı Şehri'nden farklı olarak Derinkuyu'da bir misyonerler okulu, günah çıkartma yeri, vaftiz havuzu ve ilgi çekici bir kuyu da bulunuyor.

Derinkuyu'nun ilk yerlileri Asur kolonilerine kadar uzanıyor. II. yüzyılda Roma İmparatorluğu'nun zulmünden kaçan ilk Hıristiyanlar Antakya ve Kayseri üzerinden Kapadokya'ya gelerek buraya yerleşmişler. Bölgedeki yeraltı şehirlerini kuran ilk Hıristiyanlar, girişleri kolayca fark edilemeyecek şekilde yapılmış bu şehirlerde saklanarak Romalı askerlerin zulmünden kurtulabilmişler. Yeraltı şehirlerinde uzun süre dışarı çıkmadan yaşamak zorunda kalabilecekleri için erzak depoları, havalandırma bacaları, şarap imalathaneleri, kiliseler, manastırlar, su kuyuları, tuvaletler ve toplantı odaları yaparak alanlarını genişletmişler. Birbirine bağlı odalardan oluşan bu şehirlerde bazı odalar ancak bir insanın geçebileceği kadar dar tünellerle birbirine bağlanıyor. Tünellerin giriş çıkışlarında güvenlik nedeniyle tüneli kapatmak için kullanılan büyük taş silindirler bulunuyor.




derinkuyuuuu.jpeg



Muhabir : Gizem Nur ALPTEKİN
Niğde haber / Niğde Son Dakika Haber / Niğde Anadolu Haber

Yorumlar (0)




Copyright © 2023 Tüm Hakları Saklıdır Dada Medya
Web Tasarım - Sosyal Medya Yönetimi - Reklam Ajansı - Video Çekim - Grafik Tasarım - Niğde Ajans