Mali Müşavirler Odası’ndan 586 Sayılı Tebliğe Tepki

Niğde Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Başkanı Halil Demirdilek, 586 sayılı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’ne ilişkin yazılı bir basın açıklaması yaptı. Demirdilek, vergi sisteminin temel amaçlarından birinin adil, şeffaf ve izlenebilir bir mali yapı olduğunu vurgulayarak, basit usule tabi mükelleflerin gerçek usule geçirilmesinin belge düzeni, defter tutma ve beyan sistemini güçlendirdiğini ifade etti.

Cumhurbaşkanı Kararı ile büyükşehir belediyesi sınırları içinde ve nüfusu 30 bini aşan ilçelerde belirli faaliyetleri yürüten mükelleflerin 1 Ocak 2026 itibarıyla gerçek usule geçmesinin kararlaştırıldığını hatırlatan Demirdilek, 586 sayılı Tebliğ ile bu mükelleflerin defterlerinin meslek odaları veya birlikler tarafından tutulabilmesine ve beyannamelerinin bu odalarca gönderilebilmesine izin verilmesinin, atılan olumlu adımların gerisine düşülmesine yol açtığını savundu.

“HUKUKİ VE TEKNİK GEREKÇESİ YOK”

Söz konusu düzenlemenin şu aşamada Niğde’deki esnafı ve meslek mensuplarını doğrudan etkilemediğini ancak ileride daha olumsuz uygulamalara zemin hazırlayabileceğini belirten Demirdilek, “Hiçbir hukuki ve teknik gerekçe ile açıklanamayacak, kendi içinde belirsizlikler barındıran bu yetkilendirmenin nasıl bir amaca hizmet ettiğini anlamak mümkün değildir. Bu nedenle mesleğimize yönelen bu düzenlemeye sessiz kalmayacağız” dedi.

Kayıt dışılıkla mücadele ve bütçe disiplini ihtiyacının arttığı bir dönemde, bu tür uygulamaların kamuoyunda yeterince tartışılmadan yürürlüğe konulmasının mücadeleyi anlamsızlaştıracağını savunan Demirdilek, muhasebe, finansal raporlama ve beyanname süreçlerinin ayrılmaz bir bütün olduğunu vurguladı. Demirdilek, “Muhasebe yapmak, mali tabloları hazırlamak ve doğru mali verileri üretmek mali müşavirlerin işidir. Bu yetkilerin teknik altyapısı olmayan odalara verilmesi, mükelleflerin denetimsiz bırakılması anlamına gelir” ifadelerini kullandı.Düzenlemenin vergide eşitlik ve adalet ilkesine aykırı olduğunu ileri süren Demirdilek, bunun kayıt dışılığın artmasına, vergiye gönüllü uyumun azalmasına ve vergi gelirlerinin düşmesine yol açacağını söyledi. Demirdilek, “Bu durum eğitim, sağlık ve sosyal destekler için bütçede yeterli kaynak bulunamamasının nedenleri arasına girecektir” değerlendirmesinde bulunurken, kamuoyunun yanıt beklediğini belirttiği soruları da gündeme getirdi. Yanlış tutulan muhasebe kayıtları ve gerçeğe aykırı beyannamelerden odaların yöneticilerinin sorumlu olup olmayacağını soran Demirdilek, sahte belge düzenlenmesi halinde disiplin ve cezai sorumluluğun nasıl işletileceğinin belirsizliğine dikkat çekti. Ayrıca, muhasebe ücretlerinin odalarca toplanması durumunda kurumlar vergisi yükümlülüğünün doğup doğmayacağını da sorguladı.

“HERKES KENDİ İŞİNİ YAPMALI”

Açıklamasının sonunda, söz konusu düzenlemenin 3568 sayılı Meslek Yasası’na aykırı olduğunu savunan Demirdilek, “Bu durum, bir meslek odasının kendi alanı dışında faaliyet yürütmesine benzer. Herkes kendi işini yapmalı, kuruluşlar amaçları dışında alanlara yönelmemelidir” dedi.

Demirdilek, TÜRMOB, odalar ve 135 bin kişilik meslek camiası adına, vergi sisteminde telafisi güç sonuçlar doğuracağını ileri sürdükleri düzenlemenin yürürlükten kaldırılmasını talep ettiklerini belirterek, “Geri çekilmediği takdirde her türlü hukuki mücadeleyi sürdüreceğimizi kamuoyuna ilan ediyoruz” ifadelerini kullandı.