Konu Masada’da bu hafta Dikilitaş konuşuldu

Yeni bölümde konuk olan araştırmacı-yazar Sedat Çağlar, Niğde’nin köklü yerleşimlerinden biri olan Dikilitaş Köyünün tarihçesini, kültürel mirasını ve eşsiz mutfağını tüm detaylarıyla izleyicilerle paylaştı.

2000 YILLIK TARİH

Yayınlanmış 8 kitabıyla bölge tarihine ışık tutan Sedat Çağlar, özellikle “Selanik’ten Niğde’ye Uzanan Hayatlar ve Dikilitaş Tarihi” kitabıyla dikkat çekiyor. 

Programda yaptığı açıklamalarda, Dikilitaş’ın Anadolu’nun en eski yerleşim yerlerinden biri olduğunu belirten Çağlar, köyün M.S. 1. yüzyıla uzanan geçmişine dikkat çekti.

Köy adını, Roma döneminde inşa edilen ve komutan Vatos’un zaferine ithafen dikilen bir taş anıttan alıyor. Çağlar, taşın üzerine yerleştirilen kitabede “Karşının karşısına bak” ifadesiyle karşılaşanların, her cepheden kendilerini görebildiklerini belirterek taşın mistik yönüne de vurgu yaptı.

ROMA’DAN TİYANA’YA STRATEJİK BİR GEÇİŞ NOKTASI

Dikilitaş’ın, antik dönemde Kapadokya’dan Kilikya’ya (Adana) uzanan önemli bir ticaret ve geçiş güzergahında yer aldığını vurgulayan Sedat Çağlar, bu özelliği nedeniyle sık sık şehir savaşlarına sahne olduğunu dile getirdi. 

Tyana Krallığı’na bağlı bir sınır bölgesi olan Dikilitaş, zafer kazanılması sonrası komutan Vatos’un onuruna adlandırıldı.

KÜLTÜREL MİRAS: İKİ TARİHİ KİLİSE

Programda, köyde yer alan iki tarihi kiliseye de değinildi. 

Bunlardan biri olan Aziz Pahalmios Kilisesi, 19. yüzyılda inşa edilmiş ve mezarlık kilisesi olarak kullanılmış. Diğer yapı ise Aziz Georgia Kilisesi, köyün simgesi haline gelen ve büyük bir mimari yapıya sahip bir ibadethane. 

Çağlar, bu kilisede dünyanın en büyük halısının dokunduğunu ve daha sonra Arap krallığına gönderildiğini belirtti. Kiliselerin günümüzde harabe durumda olduğunu, defineciler tarafından zarar gördüğünü üzülerek dile getirdi.

BALKANLARDAN NİĞDE’YE TAŞINAN LEZZETLER

Sedat Çağlar, mübadele süreciyle birlikte Dikilitaş’a yerleşen muhacirlerin, Balkanlara özgü yemek kültürünü de köye taşıdığını anlattı. 

Dikilitaş mutfağında yer alan özel yemeklerden bazıları şöyle:

Erene: Kış aylarında keçi etiyle yapılan geleneksel bir çoban yemeği.

Keşkek: Balkanlardan Anadolu’ya uzanan köklü bir lezzet.

Elyazması baklava, kapama, pilav üstü horoz/tavuk, kaçamak gibi yöresel tatlar.

Muhacir tarhanası, mısır ekmeği, çenepe poğaçası, hoşmerim gibi tatlı ve ekmek çeşitleri.

Bu zengin mutfak mirasının, sadece köyde yaşayanlar için değil, aynı zamanda kültürel turizm açısından da önemli bir değer taşıdığını belirtti.

GEÇMİŞE IŞIK TUTAN PROGRAM

“Esra Körhan’la Konu Masada”, bu haftaki bölümüyle izleyicilerine hem bir tarih yolculuğu hem de unutulmaya yüz tutmuş geleneksel tatlar üzerinden bir kültür aktarımı sundu. 

Sedat Çağlar’ın bilgileriyle aydınlanan program, Niğde’nin tarihine ve halk mirasına olan ilgiyi bir kez daha tazeledi.

Programın başarısının ardında ise alanında deneyimli bir ekip yer alıyor. Yönetmen koltuğunda Muharrem Temel otururken, kurguyu Aylin Kin üstleniyor. Programın iletişim ve PR süreçlerini Çağlar Tuncer yürütüyor. Genç yeteneklerden Esma Altıntaş ise stajyer olarak yapım ekibine destek veriyor. Bu uyumlu ekip, her hafta izleyicilere yenilikçi ve tempolu bir yayın sunmak için çalışıyor.