• DOLAR
    33,9662
    %0,27
  • EURO
    37,9926
    %0,63
  • G. Altın
    2.739,01
    %1,18
  • Ç. Altın
    4.485,54
    %1,13
  • BIST
    9.927
    -2.55
  • BITCOIN
    63,968.11
    0.14
  • ETHEREUM
    2,756.38
    0.07
  • DOLAR
    33,9662
    %0,27
  • EURO
    37,9926
    %0,63
  • G. Altın
    2.739,01
    %1,18
  • Ç. Altın
    4.485,54
    %1,13
  • BIST
    9.927
    -2.55
  • BITCOIN
    63,968.11
    0.14
  • ETHEREUM
    2,756.38
    0.07

Warning: Undefined array key "HTTP_ACCEPT_LANGUAGE" in /home/anadlhaber/domains/nigdeanadoluhaber.com.tr/public_html/haber_detay.php on line 6

Havuz Kullanımında Tırnak Mantarından Korunmak İçin 10 İpucu


Tırnak mantarı günümüzde yaygın görülen bir enfeksiyondur. Genel sağlık durumunun ve bağışıklık sisteminin güçlü olup olmamasının yanı sıra yaş ve yaşam tarzı gibi faktörler de tırnak mantarı oluşumunu etkileyebilir.

Havuz Kullanımında Tırnak Mantarından Korunmak İçin 10 İpucu
Görsel Kaynağı :
Bülten

Mantarlar gelişmek ve çoğalmak için nemli ortamları tercih eder. Bu sebeple havuz ve ortak duş gibi alanlar enfeksiyon bulaşma riskinin en yüksek olduğu alanlar hâline gelir. Tırnak mantarının sebep olduğu istenmeyen görüntüden ve diğer etkilerden korunmak için birtakım önlemler almak faydalı olabilir. Tırnak mantarı riskini artıran faktörler, tırnak mantarına karşı alınabilecek önlemler ve tedavi yöntemleri hakkında merak edilen soruların cevaplarını içeriğimizde bulabilirsiniz.

Tırnak Mantarı Nedir, Neden Oluşur?
Mantarlar vücutta zararsız şekilde yaşayabilir. Bazı durumlarda tırnakta, tırnağın alt veya üst bölgesinde çoğalmaya ve büyümeye başlayabilir. Bunun sonucunda enfeksiyon oluşumuna rastlanabilir. Tırnak mantarı tırnak çevresinde yaşayan mantarların tırnaktaki ya da derideki çatlaklardan veya kesiklerden içeri girmesi sonucunda oluşan bir enfeksiyon durumudur. Onikomikoz adı da verilen tırnak mantarı ayak tırnaklarına yerleşerek tırnakların görünümünde değişikliklere yol açabilir. Tırnak mantarı enfeksiyonu ilk aşamada belirgin semptomlara neden olmayabilir.

Ayakta tırnak mantarı belirtileri şu şekilde kendini gösterebilir:

Tırnak renginin beyaza, sarıya, kahverengiye ya da siyaha dönüşmesi,
Tırnağın kalınlaşması, şişmesi veya şeklinin bozulması,
Tırnak altında kötü kokulu döküntüler birikmesi,
Tırnağın çatlaması, kırılması veya ufalanması,
Tırnak yüzeyinin parlaklığını kaybetmesi,
Tırnak bölgesinde kaşıntı, ağrı veya rahatsızlık,
Tırnağın gevşemesi ve tırnak yatağından ayrılması.
Tırnak mantarı farklı mantar organizmalarından, bakterilerden ve küflerden kaynaklı olarak oluşabilir. En yaygın olanı dermatofit adı verilen bir mantar türdür. Dermatofit, tırnaklarda ve saçta bulunan bir protein olan keratinle beslenen bir küftür. Enfeksiyon sebebi bir dermatofitse bu duruma tinea unguium denir. Tırnak mantarı enfeksiyonlarının yaklaşık %90'ına dermatofitler neden olur.

Mantarlar gelişmek için sıcak, karanlık ve nemli ortamları tercih eder. Bu tür ortamlar mantarların çoğalmalarına neden olabilir. Tırnak mantarı oluşumuna ve bulaşmasına yol açabilecek bazı faktörler şu şekilde sıralanabilir:

Ayak hijyenine dikkat edilmemesi,
Ayakların sık sık ıslak bırakılması,
Tırnak bölgesinde yaralanmaların olması,
Terlemeye yol açabilecek hava almayan ayakkabıların uzun süre giyilmesi,
Yüzme havuzlarının çevresi, ortak duşlar, soyunma odaları ve spor salonları gibi nemli alanlarda çıplak ayakla dolaşılması,
Ayakta oluşan mantarın tırnak bölgesine yayılması,
Bağışıklık sisteminin zayıf olması,
Sedef hastalığı gibi tırnakları etkileyen cilt rahatsızlıkları,
Diyabet ve kan akışı sorunları gibi sağlık problemleri,
Sıcak ve nemli bölgelerdeki koşullar.
Ailenin tıbbi geçmişinde tırnak mantarı enfeksiyonu varsa bireyde tırnak mantarı görülme olasılığı artar. Yaş faktörüyse tırnak mantarının oluşumuyla ilişkili bir diğer etkendir. İleri yaştaki yetişkinlerde tırnak mantarı oluşma riski daha yüksektir. Yaş ilerledikçe dolaşım sistemi zayıflamaya başlar ve vücut enfeksiyona daha açık hâle gelebilir. Tırnaklar yaşla beraber daha yavaş uzamaya ve kalınlaşmaya başlar. Bu da tırnak mantarı oluşumuna sebebiyet verebilir.


Havuzlarda Tırnak Mantarı Riskini Artıran Faktörler
Ayak tırnağı mantarı oldukça bulaşıcı bir mantar türüdür. Doğrudan temas yoluyla ya da enfekte bir yüzeye dokunarak tırnak mantarı kapılabilir. Mantarlar ıslak ve nemli alanları tercih ettiğinden suyun bulunduğu enfekte alanlara temas etmek bulaşma riskini artırabilir. Özellikle ayakta kesik ya da çatlak gibi açıklıklar varsa temas edilen yerdeki mantarlar bu açıklıklardan vücuda girebilir.

Ortak kullanılan yüzme alanları çeşitli mantarların ve bakterilerin yayılması için uygun ortamı sağlayabilir. Deniz suyunun kapladığı alan sayesinde mantar ve bakteri kaynaklı hastalıkların bulaşma riski denizde daha düşüktür. Havuz suyuysa kapladığı alanın küçük olması sebebiyle enfeksiyon bulaştırma riski yüksek bir ortamdır.

Ortak kullanılan yüzme havuzlarında havuz hijyeninin sağlanması ve enfeksiyon bulaşma riskinin azalması için klordan faydalanılır. Klor içeriğindeki kimyasal sayesinde havuzdaki mikropları ve bazı bakterileri etkisiz hâle getirebilecek zayıf bir asit oluşturur. Klor kullanımına rağmen su yüzeyinde mantar oluşması, bazı mantarların klor direncinin tespit edilmesi için daha fazla çalışma yapılmasını gerektirir. Havuz kenarları da doğrudan bir kimyasal kullanımıyla dezenfekte edilmediği için mantarların daha hızla yayılmasına sebebiyet verebilir.

Tırnak Mantarı Riskini Azaltmak İçin Alınabilecek Önlemler
Tırnak mantarı özellikle görüntü itibarıyla bireye rahatsızlık verebilen bir sorundur. Bulaşıcı olması mantarın günlük hayatı daha çok etkilemesine neden olur. Kişisel bakıma yönelik bazı basit yaşam tarzı değişiklikleri ve birtakım doğal yöntemler tırnak mantarı oluşumunu engelleyebilir.

Kişisel Hijyen ve Bakım
Kişisel temizliğe dikkat etmek birçok enfeksiyonu önleyebildiği gibi tırnak mantarı riskini azaltmak için de etkili olabilir. Tırnak mantarını önlemek için kişisel hijyene dair yapılması gereken 10 ipucu şu şekilde listelenebilir:

Eller ve ayaklar özellikle havuzdan çıkıldıktan sonra su ve sabunla düzenli olarak yıkanmalıdır. Mikroplar tırnakların altında birikebileceğinden yıkama esnasında tırnak içleri ihmal edilmemelidir.
El ve ayak tırnaklarının kuru kalmasına özen gösterilmelidir. Duş sonrası eller ve ayaklar temiz bir havluyla ya da peçeteyle kurulanmalıdır. Parmak aralarının da kurulanması unutulmamalıdır. Ayaklar kurulandıktan sonra bir ayak pudrası kullanılabilir.
Tırnakları keserken tırnakların etrafındaki deriyi yaralamamaya özen gösterilmelidir. Kenarlarını yuvarlamak yerine tırnakları düz kesmek tırnak batmalarını ve batma sonucunda oluşabilecek yaraları azaltabilir.
Ayak tırnaklarının kısa tutulması, fazla uzamadan kesilmesi tırnak hijyenini sağlamayı kolaylaştırabilir.
Tırnak etleri koparılmamalı ve tırnak çevresi açık yara hâline getirilmemelidir. 
Tırnak makası ve törpü gibi kişisel bakım ürünlerini mümkün olduğunca tek bir birey kullanmalıdır. Bu ürünlerin her kullanım sonrası dezenfekte edilmesi de faydalı olabilir. 
Kullanılan havluların düzenli olarak değiştirilmesine dikkat edilmelidir. Havlular nemli kalabilen ürünler olduğundan bulaşma riskini azaltmak için ortak kullanılmamalıdır.
Ayakların sık sık kontrol edilmesi herhangi bir enfeksiyon durumunun erken fark edilmesine yardımcı olabilir. Her gün ya da her duştan sonra ayakta ve tırnaklarda kesik, kabarcık veya enfeksiyon belirtileri olup olmadığına bakılabilir.
Ojelerin uzun süre silinmeden kullanılması mantar oluşumunun geç fark edilmesine sebep olabilir. Bu sebeple tırnaktaki ojelerin sık sık temizlenmesi ve tırnak sağlığının kontrol edilmesi faydalı olabilir.
Mantarlı bir tırnağa dokunulduysa eller sabunla ve suyla iyice temizlenmelidir.
Doğru Ayakkabı ve Terlik Seçimi
Ayak sağlığının korunması için önem verilmesi gereken konulardan biri doğru ayakkabı ve terlik kullanımıdır. Gün içinde ayakların hava almasını sağlamak ve ortak alanlarda çıplak ayakla dolaşmamak enfeksiyon kapma riskini azaltabilir. Bu konuda uygulanabilecek 10 ipucu şöyle sıralanabilir:

Hava akışına izin vermeyen ayakkabıları uzun süreler giymemek,
Kaliteli ve doğal malzemelerden yapılmış ayakkabıları tercih etmek,
Ayağa tam oturan, dar ya da büyük olmayan ayakkabılar giymek,
Ayakların terlemesine veya nemli kalmasına sebep olan ayakkabıları kullanmamak,
Özellikle sıcak günlerde ayakların hava almasını sağlayan açık ayakkabılar giymek,
Temiz pamuklu çoraplar giymek ve bunları her gün değiştirmek,
Terlemeye ve kokuya neden olan eski ayakkabıları dezenfekte etmek ya da kullanmayı bırakmak,
Çorapları ve ayakkabıları bir başkasıyla paylaşmamak,
Ortak kullanılan ıslak zeminlerde duş terliği, parmak arası terlik, sandalet ya da plaj terliği kullanmak,
Tırnak mantarı oluştuysa bulaştırmamak için ortak kullanım alanlarında kapalı ayakkabılar veya terlikler giymek.
Antifungal Ürünler ve Doğal Yöntemler
Antifungal ürünler ayak mantarı tedavisinde kullanılabilir. Bazı antifungal kremler, merhemler, pudralar, yağlar ve spreyler tırnak mantarı riskinin azaltılmasında ve tekrar oluşmasının engellenmesinde kullanılabilir. Antifungal ürünler enfeksiyona neden olan mantarın türüne ve enfeksiyonun kapsamına bağlı olarak seçilmelidir. Hangi ürünün ne şekilde kullanılması gerektiği konusunda bir doktora danışılabilir.

Kullanılan ayakkabıları düzenli olarak havalandırmak mantardan korunmak için kolay ve etkili yöntemlerden biridir. Havalandırmaya ek olarak antifungal bir spreyle ayakkabıları temizlemek ayakkabı sebebiyle mantar oluşumunu engelleyebilir. Antifungal ayak pudrası kullanmak ayak bakımının bir parçası hâline getirilebilir. Ayaklar ve tırnaklar yıkanıp kurulandıktan sonra pudralanabilir. Bu sayede ayakta terleme ve nemlenmeye bağlı mantar oluşumu riski azalabilir.

Araştırmalar birtakım doğal yağların antifungal özelliklere sahip olduğunu, mantar tedavisinde ve mantarı önlemede faydalı olabileceğini ortaya çıkarmıştır. Bu yağlar şöyle örneklendirilebilir:

Sardunya yağı,
Limon otu yağı,
Biberiye yağı,
Kekik yağı, 
Nane yağı,
Çay ağacı yağı,
Nioli yağı,
Hindistan cevizi yağı,
Lavanta yağı,
Defne yağı, 
Muskat yağı,
Servi yağı,
Bergamot yağı,
Portakal yağı.
Aromaterapide kullanılan doğal yağların yan etkileri birtakım kimyasallara göre daha az olsa da bu yağlar bazı durumlarda alerjik reaksiyona sebebiyet verebilir. Bu nedenle kullanmadan önce bir doktora danışmak faydalı olabilir.

Havuz Kullanımı ve Sonrası

Havuzda yüzmek ve havuz kenarında vakit geçirmek çok keyifli aktiviteler olsa da ıslak zemin bazı enfeksiyonlar için tehlike oluşturabilir. Bu sebeple havuz kullanımı sırasında ve sonrasında birtakım enfeksiyon önleme yöntemlerinin uygulanması faydalı olabilir. Bu yöntemlerden 10 tanesi şu şekilde sıralanabilir:

Yüzmeden önce duş almak sudaki kimyasallarla etkileşime girebilecek kir, ter veya yağları ciltten uzaklaştırmaya yardımcı olabilir. Bu sayede bakterilerin veya mantarların yol açabileceği enfeksiyon riski azalabilir.
Halka açık yüzme havuzlarında kimyasalların ve bakterilerin fazla olması nedeniyle havuzdan çıkınca vakit kaybetmeden duş alınmalıdır. Duş bu maddelerin cildin yüzeyine yapışmasını ve yayılmasını engelleyerek enfeksiyon riskini azaltabilir.
Havuz sonrasında ortak bir duş alanı kullanılacaksa terlik kullanımı ihmal edilmemelidir.
Duş sonrasında parmak araları da dâhil olacak şekilde vücudu iyice kurulamaya özen gösterilmelidir.
Islak mayoların ve kıyafetlerin yıkanmak üzere çıkarılarak temiz ve kuru kıyafetlerin giyilmesi havuz sonrası bakımın bir parçası olabilir.
Havuzdan çıktıktan sonra hemen duş alma imkânı yoksa ayakların temiz bir havluyla iyice kurulanması sağlanabilir. Havlular kişiye özel olmalı ve ortak kullanılmamalıdır.
Havuzdan çıktıktan sonra havuz kenarında çıplak ayakla yürümemeye dikkat edilebilir. Bunun için kullanılan terlikler veya sandaletler çıkınca giymek üzere havuz kenarına bırakılabilir.
Açık yaralar mantarların ve bakterilerin deri içine girip yayılmasına imkân tanır. Bu sebeple ayaklarda ve tırnaklarda yara veya çizik gibi açıklıkların bulunması durumunda bu açıklıklar kapanana kadar havuza girilmemesi faydalı olabilir.
Ayakta kesik veya çizikler varken havuza girilecekse özel olarak tasarlanmış su geçirmez bandajlarla yara alanı tamamen kapatılabilir.
Havuzda uzun zaman geçirildiğinde ayaklar doğal koruyucu özelliklerinden mahrum kalabilir. Klor ayakların normalden fazla kurumasına yol açabilir. Bu sebeple havuzdan çıkınca alınan duşun ardından ayaklar kurulanıp kremle nemlendirilebilir.
Ortak Alanlarda Dikkat Edilmesi Gerekenler

Enfeksiyona sebep olan mantarlar ve bakteriler uygun koşullarda hızla yayıldığından ortak kullanılan alanlar bulaşma riskinin en yüksek olduğu ortamlardır. Özellikle mantarların çoğalıp yerleşmek için tercih ettiği nemli, ıslak ve karanlık ortamlarda enfeksiyon riskine karşı dikkat edilmelidir. Bu konuda alınabilecek bazı önlemler şu şekilde sıralanabilir:

Halka açık havuz kenarı, duş, hamam, sauna, spor salonu, soyunma odası ve otel odası gibi ortak alanlarda çıplak ayakla dolaşmaktan kaçınmak,
Ortak kullanılan bu alanlarda teması azaltması için terlik veya sandalet kullanmak ve bunları başkalarıyla paylaşmamak,
Bu alanlarda çıplak ayakla zemine basmak durumunda kalındığında ayakları parmak araları da dâhil olmak üzere sabun ve suyla iyice yıkayarak kurulamak,
Evde tırnak mantarı sorunu yaşayan biri varsa banyoda terlik kullanmak ve her duş sonrası banyo zeminini dezenfekte edip kurulamaya özen göstermek,
Havuz, hamam, spor salonlarındaki duşlar gibi alanlardan sonra kurulanmak için kişisel havlu kullanmak,
Kuaför ve güzellik merkezi gibi ortamlarda ayak ve tırnak bakımına yönelik işlemler yaptırılacaksa kullanılan tırnak makası, törpü ve oje gibi malzemelerin tek kullanımlık veya iyi dezenfekte edilmiş olmasına dikkat etmek ya da evden götürmek.
Tırnak Mantarı Tedavi Yöntemleri
Tırnak mantarı ayakta ve tırnakta istenmeyen bir görüntüye yol açabildiğinden kozmetik bir endişe olarak ortaya çıkabilir. Bu durumda enfeksiyon ilerledikçe daha ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Mantar oluşumunu erken tespit etmek ve birtakım önlemlerle veya tedavi yöntemleriyle enfeksiyonun ilerlemesini engellemek gerekebilir.

Tırnak mantarı bazı nadir durumlarda tedaviye ihtiyaç duyulmadan, kişisel bakım yöntemleriyle geçirilebilir. Tedavi ihtiyacı ve yöntemi semptomlara, enfeksiyonun ilerleme durumuna ve enfeksiyona neden olan mantar türüne bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Antifungal tedaviler tırnak mantarı enfeksiyonlarının yaklaşık %60 ila %80'ini tedavi etmede etkilidir.

Tedaviye başlanmadan önce mantar enfeksiyonunu doğrulamak için enfekte tırnaktan küçük bir örnek alınarak test yapılabilir. Tırnak mantarı tespit edildikten sonra dermatologlar tarafından uygulanan bazı yöntemler şunlardır:

Oral Antifungal İlaçlar: Ağızdan alınan antifungal ilaçlar genellikle ilk başvurulan tedavi yöntemleridir. Bu ilaçlar tırnağın enfekte olmuş kısmını iyileştirerek enfeksiyondan arınmış bir şekilde uzamasına yardımcı olur. Tırnak tamamen uzamadan tedavinin sonucunu anlamak mümkün olmayabilir. Mantarlı tırnağın yeniden uzaması ve enfeksiyonun tamamen ortadan kalkması birkaç ay sürebilir. Oral antifungal ilaçların döküntü ve karaciğer hasarı gibi birtakım yan etkileri olabilir. Bu ilaçların kullanılan diğer ilaçlarla etkileşimine dikkat edilmelidir. Bu sebeplerle ilaç kullanımına bir doktor önerisiyle başlanmalı ve doktor gözetiminde devam edilmelidir.

Antifungal Tırnak Kremleri: Antifungal kremler ilacın iç bölgeleri etkilemesi için tırnakları inceltmek gibi birtakım işlemler yapıldıktan sonra enfekte olmuş bölgeye uygulanabilir. Tırnakları inceltme işlemi doktor tarafından yapılır. Bu esnada bazı losyonlar uygulanabilir veya tırnak yüzeyi törpü gibi bir aletle törpülenebilir. Antifungal kremlerin yan etkileri olabileceğinden doktor önerisiyle kullanılmalıdır.
İlaçlı Ojeler: Mantar oluşmuş tırnaklara ve çevresindeki cilde sürmek üzere doktorlar tarafından ilaçlı oje önerilebilir. Biriken oje katmanları önerilen süre içinde alkolle temizlenir ve yeniden uygulama yapılır. Ojenin tırnağın derin katmanlarına ulaşması zor olabileceğinden bu yöntem genellikle tablet ilaçlar kadar etki göstermeyebilir.
Lazer Tedavisi: Lazer yönteminde mantarı yok etmek için tırnağa yüksek dozda ışık enerjisi verilir. Bu yöntem tırnak mantarında henüz çok sık kullanılan bir yöntem değildir. Lazer tedavisinin tırnak mantarını iyileştirmedeki başarı oranı diğer yöntemlerden daha düşük olabilir.
Ameliyat: Enfeksiyonun şiddetli olduğu bazı durumlarda antifungal ilacın doğrudan tırnağın altındaki enfeksiyona uygulanabilmesi için tırnağın geçici olarak ameliyatla çıkarılması önerilebilir. Tedaviden sonra tırnak birkaç ay sonra eski görüntüsüne ulaşabilir. Bazı durumlardaysa enfeksiyon tedavi edildikten sonra tekrarlayabilir. Bu durumlarda doktorun önerilerine dikkat etmek önemlidir.
Bu yöntemlerin dışında kesin olarak kanıtlanmasa bile sarımsak ve elma sirkesi gibi bazı doğal ürünlerin ve bitkisel yağların kullanımıyla mantar tedavi edilebilir. Bu yöntemlerin etkisini doğrulamak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.

Sıkça Sorulan Sorular
Tırnak mantarı belirtileri nelerdir?
Tırnağın renginin değişmesi, kalınlaşması, ufalanması, şeklinin bozulması yaygın görülen tırnak mantarı belirtilerindendir. Tırnağın kötü kokmaya başlaması, ağrıması, kaşınması ve yerinden kalkması gibi belirtiler de görülebilir.

Tırnak mantarını önlemek için hangi ürünler kullanılabilir?
Tırnak mantarını önlemek için özellikle önerilen bir ürün yoktur. Antifungal ayak pudraları terleyen ayaklarda mantar oluşmaması için doktor önerisiyle kullanılabilir. Mantar ve enfeksiyon oluşumuna karşı en etkili yöntem ayak hijyenine dikkat etmektir. Ayakları ıslak bırakmamak, temiz çoraplar ve ayakkabılar kullanmak, uzun süre kapalı ayakkabılar kullanmamak gün içinde dikkat edilebilecek etkili yöntemlerdir. Havuz kenarı ve ortak duş gibi ıslak zeminli alanlarda çıplak ayakla dolaşmamak da enfeksiyonu önlemek için önemlidir.

Havuz sonrası tırnak bakımı nasıl yapılmalıdır?
Havuzdan çıktıktan sonra mümkün olduğunca kısa süre içinde duş alınmalıdır. Daha sonra kişisel bir havluyla ayaklar iyice kurulanmalıdır. Klorlu su ayakların nemini kaybetmesine yol açabileceğinden ayakları nemlendirmek faydalı olabilir. Kekik yağı ve çay ağacı yağı gibi doğal antifungal yağları tırnaklara sürmek tırnak bakımına eklenebilir.

Çocuklarda tırnak mantarı görülür mü?
Tırnak mantarı genellikle ileri yaştaki yetişkinler görülür. Özellikle 6 yaşın altındaki çocuklarda tırnak mantarına rastlanma olasılığı düşüktür. Bazı durumlarsa çocukların tırnak enfeksiyonu geçirme olasılığını artırabilir. Tırnakları ısırarak ve kopararak enfeksiyona açık hâle getirmek, diyabet hastalığına sahip olmak ve bazı ilaçlar veya tıbbi rahatsızlıklar nedeniyle zayıflamış bir bağışıklık sistemine sahip olmak çocuklarda tırnak mantarı riskini artırabilir.

Muhabir : Bülten
Niğde haber / Niğde Son Dakika Haber / Niğde Anadolu Haber

Yorumlar (0)




Copyright © 2023 Tüm Hakları Saklıdır Dada Medya
Web Tasarım - Sosyal Medya Yönetimi - Reklam Ajansı - Video Çekim - Grafik Tasarım - Niğde Ajans