Prof. Dr. Semiha Akçaözoğlu: “Konutların biçimlenmesinde kültür, iklim ve yaşam tarzı etkili oldu.”
19. Türk Ocakları Niğde Şubesi'nde düzenlenen etkinlikte Prof. Dr. Semiha Akçaözoğlu, “Geleneksel Konut Mimarisinden Günümüz Mimarlığına Yapısal ve Mekânsal Dönüşüm” başlıklı sunumuyla dikkat çekti. Mehmet Yılmaz Uzun Salonu’nda gerçekleştirilen programda, geleneksel Türk evlerinin aile yapısı, iklim koşulları ve yerel malzemelerle şekillendiği, ancak modernleşme ve kentleşme ile bu öğelerin giderek kaybolduğu ifade edildi.
Geleneksel Türk Evleri: Kültür ve İklimin Yansıması
Prof. Dr. Akçaözoğlu, Türk evlerinin plan ve biçim özelliklerinin Türk aile yapısının geleneklerine, iklim şartlarına ve yerel malzemelere dayandığını belirtti. Geleneksel evlerin, “sofa” gibi ortak plan unsurları içerdiğini vurgulayan Akçaözoğlu, “Türk evlerinde dışa kapalı ve avlulu mekânlar, hem mahremiyeti hem de iklime uyumu yansıtır. Göçebe kültürden gelen bir miras olan bahçe ve avlu yaşamı, ‘hayat’ adı verilen açık alanlarda sürdürülür” dedi.
Kentleşme ile Geleneksel Mimari Dönüşüm
yüzyıldan itibaren sanayileşme ve köyden kente göç süreçlerinin geleneksel yerleşimlerin terk edilmesine yol açtığını açıklayan Akçaözoğlu, “1950’lerden sonra kentleşme, betonarme yapıların yaygınlaşması ve değişen yaşam tarzlarıyla konut planları büyük bir dönüşüm geçirdi. Günümüzde konutlarda yerel izler silinmiş durumda ve dünya genelinde konutlar birbirine benzemeye başladı” ifadelerini kullandı.
Yerel Duyarlılık ve İklimsel Uyumun Önemi
Geleneksel yerleşimlerde çevreye ve komşuya duyulan saygının, dar sokaklı mahallelerin yapılaşmasına yön verdiğini dile getiren Prof. Dr. Akçaözoğlu, iklim ve fiziksel çevreye uyum sağlama çabalarının da evlerin biçimlenmesinde etkili olduğunu vurguladı. Güneşten yararlanma veya korunma amacıyla alınan tasarım kararlarının geçmişte olduğu gibi bugün de önem taşıdığına dikkat çekti.
Niğde haber / Niğde Son Dakika Haber / Niğde Anadolu Haber
Yorumlar (0)