Engelli çocuklara böyle muamele edilmesi utanç verici

Davanın üçüncü duruşması, kamuoyunun yoğun ilgisi ve sivil toplum kuruluşlarının gözlemi altında başladı.

“BU BİR SKANDAL!”

Ankara’dan gelerek duruşmaya katılan Görme Engelli Evrensel Hukukçular Derneği Başkanı Av. Şerif Ali Mutlu, Niğde Anadolu Haber’e özel açıklamalarda bulundu. 

Olayı gazeteci İsmail Saymaz’ın haberinden sonra öğrendiklerini belirten Mutlu, “Kamera kayıtlarının işkenceyi, aç bırakmayı, kötü muameleyi açıkça gösterdiği belirtiliyor. Görüntülerin bakım evi değil, adeta bir Nazi kampını andırdığı düşünülüyor” diyerek duruma sert tepki gösterdi.

“ÇOCUKLAR NAZİ KAMPINDA GİBİ ÖZEN DEĞİL EZİYET GÖRDÜ”

Mutlu, iki buçuk aya yakın kamera kayıtları incelendiğinde çocuklara yönelik akıl almaz uygulamaların ortaya çıktığını söyledi. 

Şerif Ali Mutlu, “Devlet koruması altındaki zihinsel engelli ve otistik çocuklar aç bırakılmış, hakarete uğramış, şiddete maruz kalmış. Bu kabul edilemez. M.Ç.’nin ölümü ve diğer çocuklara yapılanlar insanlık dışı” dedi.

“DAVAYA TARAF OLMAK İSTEDİK AMA REDDEDİLDİK”

Şerif Ali Mutlu, dernek olarak davaya katılmak istediklerini ancak mahkeme tarafından taleplerinin kabul edilmediğini de ifade etti. 

Mutlu, “Biz bu çocukların yanındayız. Onlar adına oradayız. Her ne kadar katılmamız kabul edilmese de biz bu davanın mağdurlarının tarafıyız ve süreci sonuna kadar takip edeceğiz.” şeklimde konuştu. 

“CUMHURBAŞKANINI GÖREVE DAVET EDİYORUM”

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı tüm bakım ve rehabilitasyon merkezlerinin Devlet Denetleme Kurulu aracılığıyla sıkı şekilde denetlenmesi gerektiğini vurgulayan Mutlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a çağrıda bulunarak şöyle konuştu:

“Cumhuriyetimizin 101. yılında, Türkiye’de engelli çocuklara böyle muamele edilmesi utanç verici. Bu bir sistem sorunudur. Denetimsizlik, vicdansızlık doğurur. Sayın Cumhurbaşkanı’nı göreve davet ediyorum.”

“M.Ç.’NİN RUHU ŞAD OLSUN, ADALET YERİNİ BULMALI”

Mutlu, açıklamasını şu sözlerle noktaladı: “Hayatını kaybeden evladımızın ruhu şad olsun. Diğer çocukların yaşadığı eziyetin de hesabı sorulmalı. Kötülük hiçbir zaman yerde kalmaz. Bu dava Türkiye için bir dönüm noktasıdır.”