Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Şule Turan Akyol, el ayak ağız hastalığının özellikle 2-6 yaş arası çocuklarda sık görülen, nadiren erişkinlerde de rastlanabilen bir viral enfeksiyon olduğunu belirtti. Dr. Akyol, hastalığın yüksek bulaşıcılığı nedeniyle çocuk gruplarında salgınlara neden olabileceğini vurguladı.
Bulaşma Yolları
El ayak ağız hastalığı, enfekte kişilerin nazofarengeal sekresyonlarından, döküntülerin içindeki sıvılardan ve dışkılarından bulaşabilir. Enfekte kişilerin dışkısında virüs, 2-4 hafta süreyle bulunabilir ve bu süre 12 haftaya kadar uzayabilir. Havuz sularının yutulması, ortak kullanılan eşya ve oyuncaklar, havlu ve şezlonglar da bulaşmada önemli rol oynar.
Belirtiler
Hastalığın başlangıcında ateş, iştahsızlık ve halsizlik gibi genel belirtiler görülür. Daha sonra ciltte veziküler ve püstüler lezyonlar oluşur. Ağız içinde de benzer lezyonlar görülür ve bu lezyonlar suçiçeği ve aftlarla karıştırılabilir. Lezyonlar genellikle el içi, ayak tabanı ve ağız içinde görülse de, daha az sıklıkla diz, dirsek ve popo kenarlarında da olabilir.
Tedavi Yöntemleri
El ayak ağız hastalığının spesifik bir tedavisi olmadığını belirten Dr. Akyol, “Çocuğu rahatlatmak amacıyla semptomatik tedavi uygulanabilir. İkincil bir enfeksiyon olmadığı sürece antibiyotik kullanılmasına gerek yoktur. Genellikle cilt lezyonları iz bırakmadan iyileşir" dedi.
Tespit ve Bağışıklık
Virüsün tespiti için özel laboratuvar testleri gereklidir ancak her vakada bu testlerin yapılmasına gerek yoktur. El ayak ağız hastalığı bağışıklık oluşturmaz, bu nedenle tekrar geçirilebilir. Rutinde uygulanan bir aşısı bulunmamaktadır. Hastalığın en yaygın nedenlerinin Coxsackievirüs A16 ve enterovirüs 71 virüsleri olduğu belirtilmektedir.
Korunma Yolları
El ayak ağız hastalığından korunmak için hasta bireylerden uzak durulması ve enfekte kişilerin özellikle 1 hafta boyunca kreş, okul ve benzeri kalabalık ortamlardan uzak tutulmasının gerektiğini belirten Dr. Akyol, çocukların oynadıkları ortak oyuncakların dezenfeksiyonuna özen gösterilmesi ve ellerin etkin bir şekilde yıkanmasının önemini vurguladı. Bebeklerin bez değişimi sonrası ellerin yıkanması, tabak, çatal, kaşık, havlu gibi kişisel eşyaların ortak kullanılmaması ve hasta bireylerle öpüşme, sarılma gibi yakın temastan kaçınılması gerekmektedir.
Dr. Şule Turan Akyol, el ayak ağız hastalığının tropikal iklim, düşük hijyen ve kalabalık bölgelerde salgın riskinin arttığını ifade ederek, toplumsal bilinçlenmenin önemine dikkat çekti.
Muhabir : İHANiğde haber / Niğde Son Dakika Haber / Niğde Anadolu Haber
Yorumlar (0)