Vücudumuza temiz kanı taşıyan ana damar olan aort, göbek deliği hizasına geldiğinde ikiye ayrılır. Bu noktadan itibaren damarlar kendi tarafındaki organları ve bacağı beslemek üzere yollarına devam eder.
Vücudumuza temiz kanı taşıyan ana damar olan aort, göbek deliği hizasına geldiğinde ikiye ayrılır. Bu noktadan itibaren damarlar kendi tarafındaki organları ve bacağı beslemek üzere yollarına devam eder. İşte aortun bu ayrımından sonraki herhangi bir bölgedeki atardamarlarda meydana gelen darlıklar, bacak damar tıkanıklığı olarak adlandırılabilir.
Bacak damar tıkanıklığı belirtileri şunlardır:
İlk belirtiler, yürümekle veya efor ile gelen bacak ağrısıdır. Ağrı hastalar tarafından genellikle yanma ve bıçak saplanır tarzda olarak tarif edilir. Dinlenmekle gerileyen ağrı belirli mesafe yürümekle tekrar ortaya çıkar. Darlık ne kadar ciddi ise ağrı o kadar kısa mesafede hissedilir. Hastalığın ileri safhalarında dinlenme halinde ağrı olmaya başlar.Bunun haricinde bacaklarda soğuma ve solukluk hastaların en sık belirttiği şikayetlerdendir. Üşüme ve kat kat çorap giyme sık görülür. Hastalığın ileri safhalarında beslenme bozukluğu nedeni ile kıllarda azalma ve ciltte kuruma, çatlaklar meydana gelebilir. Dikkat edilmediği takdirde çok küçük travmalarla ve hatta kendiliğinden yaralar açılabilir. Geç kalınmış hastalarda kangren ve çeşitli seviyelerden bacak kaybına neden olabilecek klinik durumlar ortaya çıkabilir.
Bacak Damar Tıkanıklığının Teşhisi Nasıl Yapılır?
Hekime başvuran hastadan alınan özgeçmişte şikayetler, sebep olabilecek diğer hastalıklar ve ailesel faktörler sorgulanır. Fizik muayenede nabızların zayıflaması önemli bir bulgudur. Bacak damar tıkanıklığı olan hastalarda koldaki tansiyon ile bacak tansiyonu arasındaki oran (ABI-anklebrakial indeks) azalır ve bu bulgu ileri tetkik yapmak için önemli kriterlerden birisidir.
Renkli doppler ultrasonografi uygulanabilecek ilk basamak görüntüleme yöntemlerindendir. Kesin sonuç vermemekle birlikte damarlardaki akım dinamikleri ve sorunlarını gösterdiği bilinmektedir. Bununla birlikte deneyimli kişiler tarafından yapıldığında damar içindeki plaklar da gösterilebilmektedir.
Altın standart tanı yöntemi anjiografik görüntüleme yöntemleridir. Hastalara hem BT (tomografi) hem MR hem de klasik anjiografi yöntemleri ile görüntüleme yapılabilmektedir. Uygun hastalarda BT ve MR anjiografi , daha az girişimsel olması sebebi ile tercih edilebilirken klasik anjiografi ile tanı konduğu seansta tedavi (balon, stent gibi yöntemlerle) şansı da bulunmaktadır.
Bacak Damar Tıkanıklığı Tedavisi
Bacak damarlarındaki tıkanıklıklarda tedavi yöntemine karar verirken hastanın yaşı, hastalığın sosyal hayata ve yürüme mesafesine etkileri ve damardaki tıkanıklığın derecesi önemlidir. Tüm bu kriterler göz önünde bulundurularak hangi tedavinin uygulanacağı kararlaştırılır.
Öncelikle sebep olabilecek diğer hastalıkların kontrol altına alınması gerekmektedir. Bununla birlikte hafif vakalarda yürüme egzersizleri, beslenmenin düzenlenmesi, sigaranın bırakılması ilk basamak önlemlerdendir. Bunların yeterli olmadığı durumlarda damar genişletici ve kan sulandırıcı ilaçlar kullanılır.
Bacak Damar Tıkanıklığı Ameliyatı
Daha ciddi vakalarda ise anjiyografik bazı tedavi yöntemleri ile cerrahi tedaviler kullanılmaktadır. Bu iki yöntem arasından hangisinin uygun olduğuna karar verirken, hastalığın hangi damarda, ne kadarlık bir alanı etkilediği ve ne kadarlık bir darlık oluşturduğu gibi kriterler göz önünde bulundurulmalıdır. Bununla birlikte hastanın yaşı ve altta yatan diğer hastalıklar da bu iki yöntem arasındaki seçim kriterlerindendir.
Anjiografi ile uygulana tedavilerde balon ile genişletme, stent uygulamaları ve damar duvarlarındaki plakların özel cihazlarla temizlenmesi (aterektomi) mümkündür. Hastalığın durumuna ve yerleşim yerine göre bu tedavilerden biri veya bir kaçı uygulanabilir. Cerrahi olarak yapılan ise darlığın öncesinden sonrasında bir baypas yaparak kan akımının sağlanmasıdır. Cerrahi tedavideki en önemli faktörlerden birisi baypas için kullanılacak olan damardır. Mümkün ise kişinin bacak toplardamarının kullanılması başarı oranını belirgin derecede arttırmaktadır. Bunun mümkün olmadığı durumlarda kullanılabilecek bazı biyolojik ve sentetik yapay damarlar bulunmaktadır.
Ameliyat Sonrası İyileşme Süreci Nasıldır?
Anjiografi sonrası iyileşme süreci oldukça kısadır. Hastaların pek çoğu en geç işlemin ertesi günü taburcu olurlar. Vücutta herhangi bir kesi olmadığı için enfeksiyon ve yara iyileşmesi ile ilgili sorun riski bulunmamaktadır. 1-2 günlük dinlenme sürecinin ardından kişi, kendine dikkat ederek günlük hayatına dönebilir. İşlemden sonraki birinci hafta, birinci ay, üçüncü ay ve altıncı ayda rutin kontroller yapılır ve sonraki dönem hastanın ve hastalığın durumuna göre planlanır.
Ameliyat sonrası dönem, anjiografi tedavi sonrasına göre biraz daha meşakkatlidir. Hastalar genellikle 2-3 gün hastanede tutulurlar. Hastaların yara yeri iyileşmesi açısından 1 hafta evde istirahat etmeleri önerilir. Vücuttaki kesilerden dolayı ağrı, anjiografik tedavi yöntemlerine oranla biraz daha fazla olur. Ameliyat sonrası kontroller birinci hafta ve bir-üç-altıncı aylarda yapılır.
Bacak Damar Tıkanıklığı Olanlar Nelere Dikkat Etmeli?
Sigarayı bırakmalı,Düzenli beslenmeli ve fazla kilolardan kurtulmalı,Hipertansiyon, şeker hastalığı ve hiperlipidemi gibi hastalıkları kontrol altına almalı,Bol bol yürüyüş yapmalı,Ayak ve bacak bakımına önem vermeli,Rutin doktor kontrollerini aksatmamalı ve önerilen tedaviler düzenli bir şekilde uygulamalı,Bacak damarlarında tıkanıklığı olan kişilerde kalp ve şah damarlarda da tıkanıklık olabileceği akılda bulundurulmalı ve bu damarlar açısından da mutlaka değerlendirilmeli.
Muhabir : BültenNiğde haber / Niğde Son Dakika Haber / Niğde Anadolu Haber
Yorumlar (0)