yandex
''1 dakika bile çok önemli"
  • DOLAR
    42,4377
    %0,01
  • EURO
    49,3274
    %0,33
  • G. Altın
    5.666,78
    %-0,26
  • Ç. Altın
    9.241,24
    %0,00
  • BIST
    10.874
    0
  • BITCOIN
    91,861.998
    1.29
  • ETHEREUM
    3,049.738
    0.43
  • DOLAR
    42,4377
    %0,01
  • EURO
    49,3274
    %0,33
  • G. Altın
    5.666,78
    %-0,26
  • Ç. Altın
    9.241,24
    %0,00
  • BIST
    10.874
    0
  • BITCOIN
    91,861.998
    1.29
  • ETHEREUM
    3,049.738
    0.43

Warning: Undefined array key "HTTP_ACCEPT_LANGUAGE" in /home/anadlhaber/domains/nigdeanadoluhaber.com.tr/public_html/haber_detay.php on line 6

''1 dakika bile çok önemli"


Uzmanlar, dünyada ve Türkiye’de inme sıklığının arttığına dikkat çekerek, en küçük belirtinin bile ciddiye alınması gerektiğini vurguladı. İnmenin önlenebilir bir hastalık olduğunu belirten hekimler, erken başvurunun tedavide başarıyı doğrudan etkilediğini ifade etti.

''1 dakika bile çok önemli
Görsel Kaynağı :
AA

Dünyada ve Türkiye’de her yıl çok sayıda kişinin yaşamını yitirmesine ya da kalıcı sağlık sorunları yaşamasına neden olan inme (felç) konusunda uzmanlardan önemli uyarılar geldi. Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nöroloji Bölümü Eğitim ve İdari Sorumlusu Doç. Dr. Nevin Pazarcı ile Girişimsel Radyoloji Uzmanı Dr. Mustafa Demir, inmenin belirtileri, risk faktörleri ve tedavi sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Uzmanlar, yüzde kayma, ağız kenarında çekilme, konuşmada bozulma, aynı tarafta kol veya bacakta güçsüzlük ve uyuşma gibi belirtilerin inmenin en sık görülen işaretleri arasında yer aldığını belirtti. İnmenin genellikle ileri yaş hastalığı olarak bilinse de gençlerde de giderek daha sık görüldüğüne dikkat çekildi.

“İnme sıklığı net biçimde artıyor”

Dünyada inme sıklığının arttığını vurgulayan Doç. Dr. Nevin Pazarcı, bu artışta hem yaşlı nüfusun çoğalmasının hem de farkındalığın yükselmesinin etkili olduğunu söyledi. Pazarcı, “İnme; ani gelişen beyinde damar tıkanıklığı ya da kanama şeklinde ortaya çıkıyor. Uyuşma, konuşmada takılma, konuşamama, bilinç değişiklikleri, baş dönmesi, dengesizlik ve çift görme gibi bulgularla kendini gösterebiliyor. Yaş ilerledikçe risk artıyor çünkü tansiyon, şeker, yüksek kolesterol gibi hastalıklar da artıyor. Ancak genç popülasyonda da artık tansiyon, şeker ve kalp hastalıklarını daha sık görüyoruz. Bu nedenle inme sıklığının arttığını net bir şekilde söyleyebiliriz” dedi.

Genç hastalarda görülen inmelerde genetik faktörler ve damar yapısına ait sorunların ön plana çıkabildiğini ifade eden Pazarcı, kadınlarda gebelik, doğum, lohusalık dönemi ve bazı doğum kontrol ilaçlarının da farklı inme tablolarına yol açabildiğini kaydetti. Pazarcı, hastaneye başvurularda zaman kaybı yaşanmaması için 112 Acil Sağlık hattının tercih edilmesi gerektiğini vurguladı.

“Geçer diye düşünmek büyük risk”

Belirtilerin hafife alınmaması gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Pazarcı, “Bazen küçük bir güçsüzlük ya da uyuşmayla başlayıp birkaç saat içinde yaşamı tehdit eden, hayatın geri kalanını ciddi şekilde etkileyebilecek seviyelere ulaşabiliyor. ‘Geçer’ diye düşünmemek lazım. Tıkanıklığa bağlı inmelerde ilk 4,5 saat içerisinde hastanede olmak çok değerli. Hedefimiz yalnızca hastalığı tedavi etmek değil, inme gelişmeden önce risk faktörlerini kontrol altına almak” diye konuştu.

“Zaman, tedavinin en kritik unsuru”

İnme tedavisinde zamanın hayati önem taşıdığını belirten Girişimsel Radyoloji Uzmanı Dr. Mustafa Demir ise geçmişte tedavi ettikleri hastalardan birinin sürecini anlattı. Demir, “Rüzgar Bey bize geldiğinde bilinci kapalıydı, sağ kol ve bacakta belirgin güç kaybı vardı. Şikayetleri yaklaşık 1,5 saat önce başlamıştı. Hızlıca görüntüleme yaparak tıkalı damarı tespit ettik ve pıhtıyı çıkardık. En önemli faktör zaman. Hasta ne kadar erken başvurursa tedavide başarı oranımız o kadar yüksek. Birinci saatle 3-4 saat sonra müdahale edilen hastalar arasında ciddi farklar var. Bazen 1 dakika bile çok önemli” dedi.

Toplumda “inmenin tedavisi yoktur” algısının yanlış olduğuna dikkat çeken Demir, yüz kayması, kolda güç kaybı gibi belirtiler görüldüğünde soğuk su dökme gibi yöntemlere başvurmanın zaman kaybettirdiğini ve ek zarara yol açabileceğini söyledi.

“Konuştuğumu sanıyordum ama kimse anlamıyordu”

Yaşadıklarını anlatan Şef Rüzgar Sünbül ise rahatsızlığı evde geçirdiğini belirterek, “Konuştuğumu sanıyordum ama kimse anlamıyordu. Hiç konuşamıyordum, sadece sesler çıkıyordu. Ellerim, ayaklarım, hatta gözlerim kontrolsüz hale geldi. Başta açlık ya da yorgunluk sandım. Sonradan pıhtı nedeniyle inme geçirdiğimi öğrendim. Şansım, hızlı müdahale edilmesiydi. Şimdi yeniden yazıyor, konuşuyor ve çalışıyorum” ifadelerini kullandı.

Uzmanlar, inmenin büyük ölçüde önlenebilir bir hastalık olduğunu vurgulayarak, risk faktörlerinin kontrol altına alınması ve belirtiler görüldüğünde vakit kaybetmeden sağlık kuruluşlarına başvurulması çağrısında bulundu.

Muhabir : İHA
Niğde haber / Niğde Son Dakika Haber / Niğde Anadolu Haber

Yorumlar (0)




Copyright © 2023 Tüm Hakları Saklıdır Dada Medya
Web Tasarım - Sosyal Medya Yönetimi - Reklam Ajansı - Video Çekim - Grafik Tasarım - Niğde Ajans